7

Red Dead Redemption 2 Hikayesi

red-dead-redemption-2-hikaye

“We’re Thieves, In A World That Don’t Want Us No More…”

Daha önce Red Dead Redemption Hikayesi yazımda ilk oyunun hikayesine ayrıntılı şekilde değinmiş, karakterleri tanıtmaya çalışmış ve ikinci oyuna başlayacaklar için güzel bir rehber sunmaya çalışmıştım. O yazımı okuduysanız ya da ilk oyunla ilgili bilgileriniz tazeyse ya da ikinci oyunu aslında oynadım ama üzerine araştırmalar yapmaya devam ediyorum diyorsanız bu yazı tam size göre.

Bu arada Red Dead Redemption için ilk oyun dedim ama aslında Red Dead Revolver ilk oyun, Red Dead Redemption ise Red Dead ismiyle gelen 2. oyun gibi gösterilebiliyor. Red Dead Revolver’ın şu an Red Dead Redemption serisine hikaye olarak etkisi bulunmadığından ben yine Red Dead Redemption’a ilk oyun demeye devam edeceğim bu yazıda.

İlk oyun, yani Red Dead Redemption, 1911 yılının Vahşi Batı’sında, ABD ile Meksika sınırları civarında geçiyordu. Ana karakterimiz John Marston, Van der Linde çetesinin eski bir mensubuydu. İkinci oyun RDR2 ise ilk oyunun 12 yıl öncesine, 1899 yılına gidiyor. Şöyle ufak bir timeline çizmeye çalışırsak;

Continue Reading

0

Red Dead Redemption Hikayesi

red-dead-redemption-1-hikaye

Sağlam bir hikayesi olan oyunlara bayılıyorum. Sinematik bir dille ve harika müziklerle de süslenmişse daha bir fazla seviyorum bu oyunları. Oynanış da istediğim gibiyse tadından yenmiyor. Benim için işte böyle bir oyun Red Dead Redemption. Kimilerine göre de GTA’nın atlar üzerinde gezdiğimiz Vahşi Batı versiyonu.

Xbox Game Pass’e 7 Mayıs 2020 tarihinde geleceği duyurulan Red Dead Redemption 2 haberini gördükten sonra neden ilk oyunun hikayesini hatırlatmayım dedim kendi kendime. En azından ikinci oyuna başlamadan önce unuttuğunuz karakterler varsa ya da hikayede hatırlamadığınız önemli anlar varsa şöyle bir hatırlatayalım ve gelin biraz Red Dead Redemption (kısaca RDR olarak da bilinir) övelim diyorum.

Continue Reading

0

(Kitap İnceleme) Çalışmanın Mitolojisi - Peter Fleming

calismanin-mitolojisi-peter-fleming-kitap

Kapitalizm kendine rağmen nasıl ayakta kalıyor?

Salgın günlerinden önce okuduğum Peter Fleming’in Çalışmanın Mitolojisi adlı kitabının alt başlığında bu soru geçiyor: “Kapitalizm kendine rağmen nasıl ayakta kalıyor?” Şimdi düşünüyorum da galiba kitabı tam da kapitalizm için ilginç bir geçiş döneminde okumuşum. Çünkü Serdar Kuzuloğlu’nun Youtube kanalındaki videoyu izlerseniz, kitabın arka kapağındaki soru birazcık şuna dönüşüyor: “Kapitalizmin sonuna mı geldik?

Yanlış hatırlamıyorsam Çalışmanın Mitolojisi kitabını Serdar Kuzuloğlu’nun konuk olduğu bir programda aktardığı tavsiyeleri arasında gördükten sonra almıştım. Yer yer güzel bölümleri olan ama okuyup bitirmekte zorlandığım bir kitap oldu Çalışmanın Mitolojisi. Bu nedenle önemli gördüğüm bu bölümlerle ilgili alıntılar da yaparak ilerlemeye çalışacağım yazının devamında.

Continue Reading

0

(Kitap İnceleme) Dijital Minimalizm - Cal Newport

dijital-minimalizm-cal-newport-kitap

İnsanlar, kullandıkları cihazların kölesi oldukları hissinden bıkmış durumda!

2013 yılında Yüksek Lisans’a başladığımda Dijital Pazarlama dersinde duyduğum bazı kavramlar şimdi hayatımın bir parçası oldu. Dikkat Ekonomisi (Attention Economy) konusu da bunlardan biri.

Cal Newport, dijital minimalizm için yazılmış bir yol haritası olarak görmemizi istediği bu kitabında, amacının dijital minimalizmin gerektirdiklerini, neden işe yaradığını ve bu yöntemin nasıl çalıştığını göstermek olduğunu söylüyor.

Dijital minimalizm kavramını açıklamaya ve Cal Newport’un kitabını incelemeye başlamadan önce Dikkat Ekonomisi üzerinde biraz durmak istiyorum. Aslında Cal Newport da Dijital Minimalizm’den önceki kitabı olan Pürdikkat kitabında bu konuya değinmiş. Bu kitabı başka bir yazıda inceleyeceğimden biraz hızlı geçiyorum.

Dijital Çağda İllüzyonel Pazarlama‘nın yazarı (aynı zamanda Yüksek Lisans’ta Dijital Pazarlama dersi aldığım ve gamification konusu üzerine tez danışmanlığımı da yapmış olan hocam) Adnan Veysel Ertemel, kitabında şu söze yer veriyor: Dikkat ekonomisi kavramını ilk kez 1971’de ortaya atan Herbert Simon, bilgideki hızlı artışın dikkat konusunda kıtlığa neden olduğunu belirtmiştir. (İllüzyonel Pazarlama, Syf: 35)”

Continue Reading

0

(Kitap İnceleme) Müthiş Psikoloji - Hayır Diyebilme Sanatı

hayir-diyebilme-sanati

Hayır diyemediğinizde, özgür değilsinizdir…

Kişisel Gelişim kitaplarına genelde hep ön yargıyla bakan biri olduğum için Hayır Diyebilme Sanatı kitabını okumakta başta biraz tereddüt etmiştim. Sonra birkaç kitap incelemesi araştırmamın ardından, bu kitabı okumaya karar verdim ve bazı konularda farkındalığımı artırmayı başardığı için Hayır Diyebilme Sanatı kitabını oldukça beğendiğimi en baştan söylemiş olayım 🙂

Önceki yazılarımı okuduysanız, bir kitap incelemesinde sadece o kitaptan bahsetmekle yetinmeyi sevmeyen biri olduğumu fark etmiş olabilirsiniz. Okudukça, yazdıkça zihnimde diğer kitaplardan bağlantılar oluşuyor ve bu nedenle başka kitaplara yer vermeden edemiyorum. Bu yazıda da birkaç farklı kitap ismi göreceksiniz.

Continue Reading

1

(Kitap İnceleme) İnsanın Anlam Arayışı - Viktor E. Frankl

insanin-anlam-arayisi-viktor-frankl

İsimlerimiz yoktu, bize verilen numaralardan ibarettik…

Uzun zamandır okumak istediğim bir kitaptı İnsanın Anlam Arayışı. Okuduğumda beklediğimden fazlasını bulmuştum. Bu kadar zor bir hayata rağmen hayata tutunmak, neden benim başıma bunlar geliyor demek yerine bir amaç uğruna hayatta kalmak.

Kitabın Önsöz bölümünde şunlar aktarılıyor:

Continue Reading

2

“Süper İnsan” Kitabı, Yapay Zeka ve Cyborglar

super-insan-cyborg

Yapay Zeka gelişiyor, peki bilinç? Bilinç hala en gizemli sorumuz…

2020 yılına girdiğimiz sıralarda en büyük hedeflerimden biri okuma listemdeki kitaplara zaman ayırmaktı. İçinde bulunduğumuz bu salgın döneminde beklediğimden çok daha fazla zaman ayırma fırsatı yakaladım. (Bu durumu “fırsat” olarak mı tanımlamak gerek ondan çok emin olamasam da konu kitaplar olunca yine de bu kelimeyi kullanmayı tercih ettim.)

Süper İnsan kitabı bu yazının ana başlığı olsa da, kendisi tek başına maalesef çok şahane bir kitap olamadığı için, başka birçok kitaba daha yer vereceğim. Son zamanlarda okuduğum kitaplar arasında birçok bağlantı vardı. İlişkili olan konuların çoğunluğu da “insanın evrimi, insanın anlam arayışı, dijitalleşme, yapay zeka, mevcut çalışma hayatı ve yapay zeka sonrasında insanları bekleyen hayat” gibi konular. Yazının sonunda kitap listesine de yer vereceğim.

Continue Reading

0

Evdeyken Vaktinizi Değerli Kılacak Ücretsiz Eğitimler

ucretsiz-egitimler-evdekal

Coronavirus nedeniyle uzun süredir evde kaldığımız (ve görünen o ki bir süre daha kalmaya devam edeceğimiz) bugünlerde, vaktini verimli geçirmek isteyen kişilerin ilk sarıldıkları aktiviteler genellikle oyun oynamak, film izlemek ve kitap okumak oluyor. Bunlara ek olarak ise birçok faydalı eğitim ücretsiz erişime sunuldu. Ben de derlediğim faydalı içerikleri paylaşarak, evde kalacağınız bu süre zarfında verimli vakit geçirebilmeniz için ufak bir katkıda bulunmak istedim.

Continue Reading

0

Zaman Makinesi (1895) – H. G. Wells

zaman-makinesi-hg-wells-kitap-film

“He has all the time in the world.”

H. G. Wells‘in 1895 yılında yayımlanan Zaman Makinesi (The Time Machine) kitabı için “Henüz görelilik teorisi bulunmadan, kuantum teorisi atılmadan dört boyutlu uzay-zamandan bahseden bu distopya, lafını sakınmayan en önemli romanlardan.” yorumunda bulunuyor Patrick Parrinder.

Zaman Makinesi konusu benim de çok ilgimi çeken bir konu. Zaten o kadar çok kitaba, filme, diziye konu olmuş ki her an her dönemde popülaritesini koruyan bir konu diyebiliriz. Üniversite yıllarımda (2007 civarları), filmler konusunda çok bilgi sahibi olan sınıf arkadaşım Deniz (namıdiğer “Arnold Deniz”) ile bir gün konuşurken bana şöyle bir soru yöneltmişti: “Zaman makinesi ile bundan binlerce yıl öteye gitsen nasıl bir dünya ile karşılaşırdın?” Tabii o zaman henüz H. G. Wells’in kitabını okumamış olduğumdan ben de birçok kişi Jetgiller benzeri bir dünyayı tasvir etmiştim. Deniz de hemen gülmüştü ve “Ya her şey daha kötüye giderse?” diye sormuş ve başrolünde Guy Pearce’nin oynadığı 2002 yapımı The Time Machine (Zaman Tüneli) filmini izlememi önermişti.

Continue Reading

0

Fareler ve İnsanlar – John Steinbeck

fareler-ve-insanlar-kitap-film

“En iyi planları farelerin ve insanların  / Sıkça ters gider…” _Robert Burns

Sanırım biraz dramatik bir başlangıç cümlesi oldu bu yazı için ama kitabın arka kapağında söylendiği üzere kitabın ismine ilham veren Robert Burns şiirindeki bu cümle olmuş.

Fareler ve İnsanlar(orijinal adıyla: Of Mice and Men) denildiğinde hala aklıma ilk gelen Lost dizisindeki Sawyer karakterinin bu kitabı okuduğu sahneler oluyor. O zamanlar üniversitedeydim ve henüz kitabın film(ler)ini de izlememiştim. Yine de dizideki bazı sahnelerde kitaptaki cümleleri konuştuklarını hatırlıyorum.

Nobel Edebiyat Ödülü sahibi yazar John Steinbeck tarafından 1937 yılında yayınlanan Fareler ve İnsanlar kitabı, yazarın kendi hayatından da kesitler taşıyor. Steinbeck tezgahtarlık, ırgatlık, marangozluk, laborantlık, boyacılık, kapıcılık gibi birçok işte çalışmış ve bu sayede kitaplarında işçi sınıfının yaşam koşullarını büyük bir başarıyla resmetmeyi başarmıştır.

Continue Reading