0

Mevlüt Dinç – “Hayat Bir Oyun” Kitabı

mevlut-dinc-hayat-bir-oyun

Sadece Türkiye değil; dünya oyun sektörünün çok önemli isimlerinden Mevlüt Dinç‘in otobiyografisini yazdı diyeceğimiz Hayat Bir Oyun adlı kitabı kısa süre önce satışa sunuldu. Ben de oyun dünyasına büyük ilgi duyan ve bu konularda fırsat buldukça araştırmalar yapmaya çalışan biri olarak bu kitabı bir çırpıda okuyup kendime bolca notlar çıkardım.

Mevlüt Dinç (Aka Mev Dinc) kitaba çocukluk anılarından başlıyor. Doğduğu yer, annesi ve babası ile olan ilişkisi, okul hayatı, evlilikle ilgili sözleri ve sonunda ilginç bir şekilde yol alan hayat hikayesi.

Otuz yaşına kadar evlenmek aptallıktır.” dermiş Mevlüt Dinç ama kendisinin de dediği gibi “büyük laf etmiş” ve küçük yaşta evlenmiş, hem de aynı dili bile konuşamadığı bir insanla. Aslında eşinin yabancı olması da yurtdışına taşınmasına vesile olan olaylardan biri olmuş.

Ben özel hayatı ile ilgili bölümleri sizin okumanıza bırakarak biraz daha oyun dünyasından bahsetmek istiyorum 🙂 Mevlüt Dinç doğal yeteneğin önemine inanan birisi kitaptaki cümlelerinden anladığım kadarıyla. Kitabı okurken çok farkına varamasam da kitabı bitirdiğimde aslında “Mevlüt Dinç ile ortak özelliklerimiz var mı acaba?” diye kendime sorarak okuduğumu anladım. Örnek olarak “Çöp adam bile çizemem.” diyor bir bölümde ve “Kimseye muhtaç olmadan çizim konusunda en azından denemeler yapabilmeyi çok isterdim.” diye ekliyor. Ben de bu konuda aynı görüşteyim diyebilirim. Şu an Udemy gibi bazı kaynaklarda çizim yapma konusu üzerine eğitimler görsem de “Bende doğal yetenek yok.” diyerek özellikle tasarımcı arkadaşlarımın fikirlerine daha çok önem veriyorum.

Bir başka yakaladığım ortak ilgi alanımız da sinema oldu. Küçük yaşlarda öğrenciliği sırasında para buldukça sinemaya gittiğini söylüyor Mevlüt Dinç. O dönemler öğrencilere sinemaya gitmeleri için sadece Çarşamba günleri izin veriliyormuş. Çok tuhaf değil mi? Şu an evimizde oturup online film kiralama ya da Netflix gibi hizmetleri rahatça kullandığımız bir dönemdeyiz. Zamanında sinemaya ayırdığı bu vakit eminim kendisine hem kişisel hayatında hem de iş hayatında çok şey kazandırmıştır. Dönemin oyuncularından Orhan Günşiray ve Yılmaz Güney gibi isimler Mevlüt Dinç için önemli kişiler.

Yine bir başka ortak noktamız da Turkcell’de çalışmış olmamız. Çalışma yıllarımız arasında çok fark olduğundan ben açıkçası böyle ortak bir nokta beklemiyordum ama kitapta okuyunca çok mutlu oldum 🙂 Sanıyorum kendisi 2003 – 2005 yılları arasında görev almış, bense 2011 yılı ortalarında başlamıştım. Aynı dönemde aynı şirkette olmayı dilerdim.

İngiltere’ye taşınan Mevlüt Dinç aslında oyun dünyası ile çok geç tanışmış. Bir arkadaşı sayesinde ZX Spectrum ile tanışması ve bu aleti kurcalayarak oyun yazmaya başlaması, oyun oynamayı çok sevmeyen (ya da beceremeyen) biri olmasına rağmen kodlama işinden çok büyük zevk alması sonucunda daha çok araştırmaya başlamış ve kendini bu konuda geliştirmiş. Bundan sonra paylaştığı anıları okuyunca da hayatında çok güzel tesadüfler ve gelişmeler olduğunu gördüm. İlk oyunlarının müziğini yapan kişi, 28 yaşındaki ilk profesyonel oyun projesi, 3 (üç) ayrı platformdaki (Spectrum, Amstrad ve Commodore 64) projeleri, ilk ortaklıkları. Bu bölümler kitabın bence en güzel kısımları, en azından benim için öyle 🙂

mevlut-dinc-last-ninja-2

Enduro Racer, Last Ninja 2 ve First Samurai gerçekten çok önemli oyunlar Mevlüt Dinç ve tüm oyun dünyası için. Mevlüt Dinç aynı zamanda oyunlarında farklılık yaratmasını seven biri. Mario Kart’a karşılık olarak Street Racer ile dünyada ilk defa dört kişinin oynayabildiği çok oyunculu bir yarış oyunu yapmış olması; FIFA ve PES gibi çok önemli oyuncuların olduğu futbol alanında dünyanın ilk 11’e 11 futbol oyunu olan I Can Football (ICF) oyununu yapmış olması; Semih Saygıner ile en gerçekçi bilardo oyunlarından olan BilardoMagic oyunu. Bunların hepsi büyük bir başarı.

Kitabın Game Master (GM) (Oyun Yöneticisi) başlıklı kısmında anlattığı öyküler de oldukça keyifli bir bölüm 🙂  Bu kısmı kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Düşünün, yapmış olduğunuz oyunları oynayan insanların verdiği tepkilerini, birbirleri ile olan anlık yazışmalarını, oyun ve oyunu yapan ekiple ilgili görüşlerini takip ederek oyununuzla ve oyuncu kitlenizle ilgili neler neler öğreniyorsunuz ve kimleri kimleri keşfediyorsunuz 🙂 Mevlüt Dinç bu başlık altında özel bir not da düşüyor. Eğer doktora tezi arıyorsanız bu konuya bir eğilin diyor.

Mevlüt Dinç’in önemli bir kararla Türkiye’ye dönmesinden sonra maalesef genelde olumsuz sonuçlanan projeler olduğunu görüyoruz. Sobee gibi kurduğu firmalarla çok önemli işler yapmış ama Türkiye şartlarında ya da Türk insanlarının profilleri nedeniyle mi desek bilmiyorum sonunda tüm güzel çabalarına rağmen bir kırgınlık hissi yaşamaya başlamış diye anlıyorum. Kitabı okuyunca buna çok da şaşırmıyorum maalesef. Eğitim sisteminden tutunda şu an oyun dünyasının sadece eSpor zannedilmesi gibi bazı eksiklikler var kesinlikle.

Son paragraflara gelirken not aldığım birkaç konu başlığını da aşağıdaki şekilde paylaşmak istiyorum. Bu konu başlıkları kitap boyunca farklı farklı sayfalarda karşılaştığım ve Mevlüt Dinç’in çok önem verdiği konular olduğunu düşünüyorum, umarım doğru aktarıyorumdur.

  • Oyun Tabanlı Eğitim: Eğitim sistemine bir şekilde oyunları dahil etmeli, oyunların gücünden faydalanmalıyız. Henüz tam olarak başarabilmiş değiliz.
  • Deprem Üzerine Oyunlarla Eğitim: Aslında bir üst başlığın alt konusu diyebiliriz ama ülkemizdeki “deprem” bilincini de artırmak amacıyla bu konudaki eğitimler çok önemli.
  • Oyun Motoru ve Oyun Editörü: Şu an bizler Unity ve Unreal Engine gibi oyun motorlarıyla çok kısa sürede oyunlar geliştirebiliyoruz. Tabii maalesef Mevlüt Dinç oyun dünyasına başladığı dönemde bu kadar şanslı değilmiş. Oyunlarını daha kolay yapabilmek, oyunlarına görseller ve sesler ekleyebilmek için sanki önce altyapıyı hazırlamış ve oyunlarını bu yapı sayesinde daha kısa sürelerde geliştirmeyi başarmış.

mevlut-dinc-hayat-bir-oyun-kitap-linki

Böyle bir kitap yazdığı, anılarını ve tecrübelerini paylaştığı için ben kendi adıma Mevlüt Dinç’e teşekkürü borç biliyorum. Kendisi de son paylaşımlarında belirttiği için ben de aşağıdaki linki paylaşmak istiyorum. Gelirin tamamını Darüşşafaka’ya bağışladığı Hayat Bir Oyun kitabını hem indirimli hem de kolayca bu linkten temin edebilirsiniz. Bu yazıya çok az şey sığdırabildim, kitabı mutlaka okuyun, çok seveceksiniz 🙂

Volkan Sel

Merhaba, Bilişim sektöründe Analist olarak çalışıyorum, aynı zamanda blog yazarıyım. Mobil Uygulamalar, Oyun Tarihi ve Oyun Türleri, Mobil Cihazlar, Dijital Pazarlama, Usability gibi konular ile ilgilenmekteyim.

Bir Cevap Yazın