0

Oyun Dünyasına Yön Vermiş Oyunlar

Video Oyunları Tarihi yazımızda oyunların tarihsel gelişimine göz atmıştık. Bu yazımızda oyun dünyasına ilkleri getiren, kendisinden sonra gelecek oyunlara ilham kaynağı olmuş, kısaca oyun endüstrisine yön vermiş diyebileceğimiz nitelikteki oyunlara kronolojik sırada yer vereceğiz.

Pong (1972)

pong

Video oyun tarihinin ilk örneklerinden olan Pong oyun dünyasında önemli bir yere sahiptir.

  • Çoklu Oyuncu Modu: Televizyona bağlanan konsolu ve iki adet kumandasıyla iki kişinin karşılıklı oynamasına olanak sağlayan Pong, oyuncuların oyun salonları yerine evlerinde oyun oynayabilmelerini sağlıyordu.
  • Pong aynı zamanda Tenis ve Buz Hokeyi olarak da yorumlanmıştır.

Space Invaders (1978)

space-invaders

Çok basit gözüken bu oyun, içinde birçok yeniliği barındırıyor. Space Invaders;

  • Oyun içi müziği ilk defa kullanan,
  • Oyun içi en yüksek skoru kayıt altına alan ve
  • Zorluk seviyesini kolaydan zora doğru artıran bir oyundu.

Bu oyunda zorluk seviyesinin bilinçli yapılmadığı söylenir. O zamanın yazılım ve donanım imkanları doğrultusunda ekran uzay gemileri ile doluyken yüksek hızda çalışacak bir kapasitede değilmiş; ancak oyunun yapımcısı Tomohiro Nishikado bu sorunu çözme yoluna gitmemiş ve bir anlamda çok iyi karar vermiş. Çünkü bu sayede uzay gemileri vurulup ekranda sayıları azaldıkça daha hızlı hareket etmeye başlamışlar. Oyuncular da oyunun yavaş başlayıp gittikçe hızlanması nedeniyle oyunun kolaydan zora doğru ilerlediğini görmüş ve bunu oldukça beğenmişler.

Oyunda zorluk seviyesi artarken bir yandan kullanılan basit 4 notalık melodinin de temposunun artması ile müziğin oyunlarda nasıl etkili kullanılabileceği gösterilmiştir.

En yüksek skorun kaydedilmesi ile rekabet unsuru tetiklenmiştir.

Pac-Man (1980)

pacman

Sesi kulağımızda çınlayan bu oyun bazı önemli mekanikleri içinde barındırmaktadır.

  • Gizlenme mekaniği kullanılan ilk örneklerdendir. Kahramanımızı labirent boyunca serpiştirilmiş noktaları yemesi için hareket ettirirken, farklı renklerde olan ve farklı davranışları olabilen düşmanlarımıza yakalanmamaya çalışıyorduk.
  • Güçlenme mekaniği ilk defa bu oyunda kullanılmıştır diyebiliriz. Büyük noktaları yediğimizde kısa süreli olsa da Pac-Man karakterimiz düşmanlara üstün gelebilecek yeteneklere kavuşabilmekteydi. Aynı zamanda çeşitli meyveler çıktıkça da ekstra çıkan bu objeleri yakalamaya çalışıyorduk.
  • Seviye geçişlerinde cut-sceneler bulunmaktaydı.
  • Düşmanların yapay zeka seviyeleri de bizi epey zorlayıcı seviyedeydi.

Tetris (1984)

tetris

Oyun Konseptleri ve Temel Mekanikleri yazımızda Tetris için Hamle/Kaynak Sınırlaması ve Oyun Görüşü (Acaba bir sonraki bloğun şekli ne olacak?) gibi bazı mekaniklerin kullanıldığına değinmiştik. Bir hikaye içermemesine rağmen tamamen bu mekanikleri kullanan oyunun aynı zamanda GameBoy ile satılması sonucunda ulaştığı satış adedi, oyuncuların oyuna harcadığı saatler, hala günümüzde çeşitli Tetris oyunu versiyonlarının çıkmaya devam ettiğini göz önüne aldığımızda Tetris oyun dünyasında büyük bir öneme sahip diyebiliriz.

Super Mario Bros (1985)

super-mario-bros

Oyun pazarının yüzlerce düşük nitelikli oyun ile dolması ve tüketici güveninin kaybedilmesi nedeniyle 1983-1984’lü yıllarda Kuzey Amerika Video Oyunu İflası (The North American Video Game Crash) olarak bilinen dönem yaşanıyordu. Bu olay ev tipi video oyunu pazarında ABD’nin hakimiyeti Japonya’ya kaptırması gibi bir sonuç doğurmuştu.

Video Game Crash olayından sonra artık kaliteli oyunlar bekleyen oyuncu kitlesi için Nintendo firması NES konsolunu ve Super Mario Bros adlı oyununu piyasaya sürdü. Soldan sağa doğru ilerlenen bu platform oyununda;

  • Oyun kahramanının ne kadar hızlanacağı, ne kadar yükseğe ya da uzağa hızlanacağı oyuncu tarafından butonlara basılarak kolayca ayarlanabilmesi,
  • Bölüm tasarımları ve bölüm geçişlerinin özenle hazırlanmış olması,
  • Su tesisatları, kaplumbağalar, mantarlar ve mermiler gibi objelerden oluşan fantastik bir evrene sahip olması,
  • Bölümlere özel müziklerle oyuncuyu heyecanlandırması,
  • Oyun içi gizli öğeler (can hakkı veren gizli yeşil mantarlar; gizli altınlar; bölümler arasında hızlı geçişler için gizli geçitler) barındırması en büyük yeniliklerdendi. Oyuncuların bu gizli öğleri bulabilmek için oyunda daha fazla vakit harcamaları da dikkat çekicidir.

Prince of Persia (1989)

prince-of-persia

Platform oyun türleri arasında yer alan Prince of Persia, günümüzde büyük zevkle oynadığımız aksiyon oyunlarının geliştirilmesine büyük katkı sağlamıştır.

Prince of Persia’da kullanılan Motion Capture teknolojisi kendisinden sonra gelen birçok oyunda da kullanılmaya başlanmıştır. MoCap yani Motion Capture (Hareket Yakalama) gerçek hayattaki görüntünün X, Y, Z koordinatları sayısal ortama taşınmasını kolaylaştıran, böylece canlı varlıkların hareketlerinin bilgisayara aktarılabildiği ve gerçekçi animasyonlar izlememizi sağlayan bir teknolojidir. Spor oyunlarından (FIFA, PES, vs.) birçok oyun kategorisine birçok oyunda bu teknoloji kullanılmaktadır. Motion Capture teknolojisini merak ederseniz FIFA 14’teki örnek videoya buradan ulaşabilirsiniz.

Street Fighter II (1991)

street-fighter-2

Dövüş oyunu denildiğinde çoğumuzun ilk sırada anacağı Street Fighter’da her bir karakterin bir hikayesinin olması, çok sayıda popüler karakter barındırması ve hatta bu karakterlerin filmlere konu olması  onu sıradan bir dövüş oyunu olmaktan farklı kılıyor. Serinin bu 2. oyunu ise aslında özel hareketler için tuş kombinasyonlarının bulunması özelliği ile öne çıkıyor. Dövüş oyunlarında karakterler özel hareketleri sabit tuş kombinasyonları ile yapmıyor tamamen şansımıza kalıyordu. Street Fighter II ise buna dur dedi ve eminiz hala bazı hareketler aklınızdan geçmeye başladı bile.

Mortal Kombat ve Tekken gibi serilere öncülük eden bu oyun için hala turnuvalar düzenlenmesi oyunun ne kadar sevildiğini bize tekrar tekrar gösteriyor.

Mortal Kombat (1992)

mortal-kombat-1992

1994 yapımı Mortal Kombat ile ilk defa bir dövüş oyununda, gerçek resimlerden oluşan hareketli animasyonlar kullanıldı. Zamanına göre oldukça gerçekçi görseller sunuyordu.

Mortal Kombat’ta da Street Fighter’daki  gibi önemli karakterler yer almakta, bu karakterlerin birer hikayesi bulunmaktadır. Aynı zamanda birden fazla kez sinema filmi de çekilmiştir. Oyun müzikleri büyük ilgi toplamıştır.

Gerçekçi karakter tasarımı ve abartılı şiddet görselleri ile Mortal Kombat, dijital oyunlar ve şiddet ilişkisi üzerine tartışmalar başlatmış ve yasal düzenlemelerin oluşumunda rol oynamıştır.

1993 yılında ABD kongresi, senatörler Joseph Lieberman ve Herbert Kohl öncülüğünde Mortal Kombat ve DOOM gibi şiddet içeren oyunlar hakkında oturumlar düzenlemeye başlamıştır. 1994 yılında da devam edecek olan bu oturumlar sonucunda çeşitli mağazalar Night Trap isimli oyunun satışını durdurmuş ve dijital oyunların belirli yaş aralıklarına göre sınıflandırılması alanında çalışmalar başlatılmıştır.

Wolfenstein (1992)

wolfenstein-3d-1992

John Carmack’ın bu oyunu özellikle FPS oyun türleri açısından büyük bir öneme sahiptir. Hatta aşağıda açıkladığımız özellikleri ile endüstriye seviye atlaşmıştır diyebiliriz. Günümüzdeki FPS oyunları bile hala bu özellikleri kullanmaktadır.

  • FPS türünün ilk örneklerindendir (ilk örneğidir de denilebilir)
  • Tam olarak 3D değildir ancak Doom için önemli bir altyapı hazırlar. Grafikleri çağının ötesindedir. Bu oyun sayesinde, düşmanlarımızı tepeden değil, aksine aynı seviyeden görüyor, birnevi kendimizi savaşın ortasında buluyorduk.
  • Oyun temasına uygun sesler kullanılması oyuncuları oyunun atmosferine girmesini sağlamıştır. SS subaylarının Almanca konuşması oyuna gerçekçi bir hava katıyordu.
  • Öldür ve ilerle mekaniğini kullanmıştır.
  • Çevreden topladığımız silahları istediğimiz zamanda ve istediğimiz sırada kullanmamıza imkan tanımıştır.
  • Can barımızı doldurmak için etrafta sağlık paketleri aramamızı sağlıyordu (ya da zorunlu hissettiriyordu diyebiliriz).

DOOM (1993)

doom

1993’te satışa sunulan Doom, Wolfenstein 3D’yi alarak bambaşka bir seviyeye ulaştırmıştır. FPS’ye yön veren oyunlardan olmuştur. Dönemine göre sesleri ve grafikleri ileri seviyededir.

Doom gerçek anlamda tamamen 3 boyutlu bir devir başlattı diyebiliriz. Daha önceki oyunlar, kullanıcıya sadece 8 farklı açı sunarken, Doom oyunculara objelerin ya da düşmanların çevresinde tur atıp, objeleri her açıdan görebilme şansını sunmuştur. Kendinden sonraki hemen hemen her üç boyutlu oyuna ilham kaynağı olmuştur.

İnsanların PC almasına sebep olmuştur.

Warcraft: Orcs & Humans (1994)

warcraft-orcs-humans

J.R.R. Tolkien 1937 yılında Hobbit, 1954 yılında ise The Lord of the Rings (Yüzüklerin Efendisi) serilerini yazarak Orta Dünya evrenini yaratmış ve bu dünya birçok oyuna ilham kaynağı olmuştur. Bu dünyadan beslenen Warcraft ile oyuncular ilk kez Orclar ve İnsanlar arasındaki savaşa dahil oldu. Şeytani Azeroth topraklarından dünyaya gelen Orc’lar, insan ırkını sona erdirmek için var güçleriyle savaşırken, insanlar da onları topraklarından süpürmek için kılıçlarını ve oklarını kuşanmıştı. Gerçek zamanlı strateji oyunları arasında unutulmazlardan biri olan Warcraft, gerek birim dengesiyle, gerek dramatik kurgusuyla, insanı bu fantastik evrenin varlığına inandırıyordu. 2004’te piyasaya sürülecek olan World of WarCraft’ın temelleri, 1994 yılındaki bu oyun ile atıldı.

Super Mario 64 (1996)

super-mario-64-3d

Mario serisini artık 2D’den 3D’ye taşıyan bu oyun ile 3. boyutun derinlikleri çok iyi kullanılıyordu. O günlerdeki 3D oyunlarda karşımıza çıkan kamera açılarındaki sorunlar en aza indirilmişti. Oyuncular artık kontrollerde kullanılan analog çubuğuna alışmak için de çok zaman kaybetmiyordu. Super Mario 64 gerçek bir 3D oyun nasıl yapılır bunu öğretiyordu.

Resident Evil (1996)

resident-evil

Capcom tarafından geliştirilen Resident Evil korku oyunlarının babası olmuştur diyebiliriz. Günümüzde hem dizilerde hem de oyunlarda görmeye alışkın olduğumuz zombi kültürüne büyük katkıda bulunmuştur.

Zombilerin gerçekçiliği, karanlık atmosferi sayesinde oyuncuyu kendisine çeken Resident Evil, kamera açılarının kullanımı ile de korku atmosferini üst seviyeye taşıyordu. Oyuncuların sağlık ekipmanı ve mermi sıkıntısıyla boğuşması da korku ile birleşince oyunculara oldukça zor anlar yaşatıyordu.

Tomb Raider (1996)

tomb-raider

O dönemler erkek ana karakterlerin egemen olduğu bir oyun endüstrisi varken, Lara Croft sayesinde artık kadın karakterlerin de korkusuzca oradan oraya sıçrayabileceğini ve maceralara atılabileceğini görmüş olduk. PC platformunda da oldukça ses getiren Tomb Raider, özellikle PlayStation 1’de kendisine inanılmaz bir hayran kitlesi toplamayı başarmıştı. Bu kadın karakter, aksiyon seven erkek oyuncuların da başlıca favori karakterleri arasına girmeyi başarmış ender karakterlerden olmuştur.

Günümüzde birçok oyuncunun severek oynadığı Uncharted serisini de Tomb Raider ile Indiana Jones serilerinin birleşimi olarak yorumlayabiliriz. Arkeolojik eserler ve hazineler, oradan oraya sıçrayıp ilerlemeler, bitmek bilmeyen aksiyon/dövüş sahneleri ve silah kullanımları bu yorumu haklı kılmaktadır. Hatta bazı kişiler “Lara Croft ile Indiana Jones’un çocuğu olsa bu çocuk Uncharted’ın ana karakteri olan Nathan Drake olurdu. gibi yorumlarda da bulunmakta.

Angelina Jolie gibi bir ismin Lara Croft’u sinemada canlandırması üzerine Tomb Raider’ın bilinirliği de oldukça artmıştır. Oyunu oynamayanlar bile karakter ve hikaye konusunda bir fikre sahip olmuşlardır.

Golden Eye 007 (1997)

golden-eye-007

Wolfenstein ve Doom FPS türünde öncü olmuşlardı. Golden Eye 007’ye kadar çoğu oyun genelde PC platformuna özeldi. Golden Eye 007 şu özelliklere sahipti:

  • Oyun konsollarına çıkan ilk FPS oyun oldu.
  • Dünyanın dört bir tarafındaki oyunseverler ile online olarak oynamamıza imkan sağladı.
  • Karakterimizi kendi zevkimize göre kişiselleştirebiliyorduk.
  • Düşmanımızı vurduğumuzda gerçekçi tepkiler almamız, ateş ettiğimiz yerde oluşan yaralar ve kanamalar göze hoş geliyordu.

  • Düşmanlarımızın yapay zekasının diğer oyunlardakinden yüksek olması girdiğimiz çatışmalardan aldığımız zevki arttırıyordu.

Final Fantasy VII (1997)

final-fantasy-vii

Final Fantasy VII, daha önceki başarısız denemelere nokta koyan ve sadece Asyalılara değil tüm RPG severlere hitap eden bir oyundu.

1997’de 3 CD olarak piyasaya sürülen oyun MGS ile birlikte oyun sektöründe yeni bir çağ başlatıyordu. Daha önce görülmemiş cut-sceneler ve RPG ögeleri oyuncuların bir filmin başrolüymüş gibi hissetmesini sağlıyordu.

Artık bu oyundaPlayStation teknolojisini kullanmasıyla beraber Final Fantasy serisinin ve JRPG türünün dünyaya açılması gerçekleşiyordu.

The Legend Of Zelda: Ocarina Of Time (1998)

the-legend-of-zelda-ocarina-of-time-1998

Sevimli cesur kahramanımız Link de artık 3. boyuta kavuşuyor bu oyunla. Gizlilik öğeleri, efsanevi bölüm sonu canavarları ve zorlayıcı zindanları ile ön plana çıkıyordu.

  • Z Targeting Kullanımı: Bu teknikle Z tuşuna basınca artık düşmanımıza odaklanabiliyorduk. Böylece 3. şahıs kamera açısının kullanıldığı oyunlarda karşımıza çıkan kamera açıları sorunu da son buluyordu. GTA, Assassin’s Creed ve DmC serilerinde de kullanılan bu tekniğin kaynağı The Legend of Zelda: Ocarina of Time olmuştur.
  • Çevreyle Etkileşim için Tek Tuş Kullanımı: Çevreyle/etraftaki eşyalarla etkileşime geçilebilmesi için tek bir buton belirlenmişti. Bu yöntem kendisinden sonra gelen oyunlara da ilham kaynağı olmuştur. Örnek olarak Far Cry, Uncharted gibi oyunlarda da nesneleri elimize almaya ya da onları sağa sola / yukarı aşağı hareket ettirebilmek için genelde tek tuşu kullanırız (nesnenin üzerine geldiğimizde genelde hangi tuşun kullanılacağı da ekranda gösterilir).

Half-Life (1998)

half-life

Hikayesinin çok detaylıca hazırlanmış olması, oyundaki diğer karakterlerin aralarında sebepsiz yere olmayan diyalogları nedeniyle sanki onların da gerçekten hayatları varmış hissine kapılmamız, FPS bakış açısıyla kontrolümüzdeki kahramanımız Gordon Freeman ile özdeşleşmemiz, gösterişten uzak sürükleyici hikayesini onun gözüyle tecrübe etmemiz, Half Life’ı unutulmaz oyunlar arasına sokuyordu.

Geliştirilen yapay zeka ile hem takım arkadaşlarımız, hem düşmanlarımız artık mantıklı kararlar verebiliyordu, en azında ortalıkta öylece dolaşmıyorlardı. Ayrıca ilk defa efektif olarak kullanılan script sahneler, o senelerde görmeye alışık olmadığımız ama sonraları neredeyse her oyunun vazgeçilmezi olacak bir teknoloji olarak görücüye çıkıyord

Metal Gear Solid (1998)

metal-gear-solid

Modern oyunlarda gizlenme mekaniğini ve sinematik hikaye anlatımını efektif olarak ilk kez kullan yapım diyebiliriz. Oyun tarihinin en iyileri arasında gösterilen Metal Gear Solid, Snake adlı ajanın gizlilik, boss dövüşleri ve kutuya saklanma teknikleriyle dolu bir oyundu ve PlayStation’un en büyük kazanç kapılarından biri oldu.

MGS’in, o dönemde PlayStation’a çıkan çoğu oyunun aksine, hikayeyi Full Motion videolar yerine oyun esnasında başlayan cut-scene’leri kullanması her oyuncu için yeni bir tecrübe olmuştu. Oyuncuların daha önce görmedikleri bu teknik ile sanki bir aksiyon filminin içindeymiş gibi hissetmeleri sağlandı.

Her karakter için ayrı bir seslendirme sanatçısı olması, hikaye kurgusunun mükemmelliği, en ufak detayların bile hikaye için çok önemli olması oyuncuların büyük ilgisini çekmişti.

Shenmue (1999)

shenmue

Sega’nın Dreamcast’ine özel olarak 1999 yılında çıkan Shenmue, kendisine yapılan 70 milyon dolarlık yatırım ile GTA IV’e kadar en çok para harcanan oyunlar listesinin birinci sırasında kalmıştır. Finansal sorunlar sebebiyle seri ikinci oyun ile sona erdirilmiştir.

Shenmue keşfedilmeyi bekleyen tamamen açık dünyası ile oyunseverlere daha önce tatmadıkları hisleri, akıcı öyküsüyle beraber vermişti. Babasının katillerinin peşinden koşan bir gencin hikayesini anlatan oyunda, bize verilen neredeyse her eve girme, her çekmeceye bakma, kısacası her şey ile etkileşime geçme seçeneği bizi olmadığımız kadar özgür hissettirmişti. Bu özellikleri ve yaşayan şehir havası ile GTA tadı veriyordu.

Jet Set Radio (2000)

jet-set-radio-2000

Kuzey Amerikalı bir oyun yapımcısı olan Smilebit’in sadece Xbox platformu için geliştirdiği Jet Set Radio oyununu değerli kılan özelliği, grafiklerinde kullanılan Cell Shaded teknolojisiydi. Oyunun görsellerinin kenarlarını netleştirip, renklerini matlaştıran bu uygulama sayesinde, grafikler iki boyutlu gibi görünüyor ve çizgi roman benzeri görseller elde ediliyor. Miror’s Edge’den Prince of Persia’ya, Street Fighter IV’den Okami’ye kadar birçok yapım bu teknolojiden faydalanmıştır. Son dönem oyunlarında Street Fighter IV’ün grafiklerine bakıldığında Cell Shaded etkilerini göreceksiniz.

Grand Theft Auto III (2001)

gta-3

1999 yapımı Shenmue adlı açık dünya oyunu Dreamcast gibi kısıtlı sayıda kullanıcısı olan bir konsolda yer alıyordu. GTA 3 ise PlayStation 2’nin donanımından en iyi şekilde yararlanmaya çalışarak artık top-down görüntüsünden (yönettiğimiz karakteri tepeden gördüğümüz durum) kurtulmuş vaziyette, bir gangster hikayesini keşfe açık ve yaşayan bir şehirde (yayalar, değişen hava koşulları, toplu taşıma araçları, radyo kanalları, vs.) tamamen özgür olduğumuzu hissettirerek, açık dünyanın sınırlarını zorlayarak bize sunuyordu.

Senaryo moduna göre ilerlemek istediğimizde verilen ana ve yan görevleri yerine getirmeye çalışıyor ve film tadında bir kurguyla karşılaşıyorduk.

GTA 3’ün piyasaya ilk sürüldüğünde konsollarda ve masaüstü oyunlarda getirdiği yankı halen sürüyor. Bu oyun sayesinde PlayStation 2’nin satışlarında patlama yaşanmıştı.

Daha sonra True Crime, Saints Row, Sleeping Dogs oyunlarını görmüş olsak da GTA’nın yeri hep bir başka.

World Of Warcraft (2004)

world-of-warcraft

Ücretli olmasına rağmen ulaştığı oyuncu sayısı; oyunda yer verilen devasa içeriğin eşine zor rastlanır olması; oyunun neredeyse her pikselinde ayrı bir hikaye yatması; haritada çok uzak mesafelere giderken bile yükleme ekranının karşımıza çıkmaması; karakterimiz ölünce çabuk bir şekilde doğması; dövüş sisteminin de daha hızlı ve keyifli olması World Of Warcraft’ın en başarılı MMORPG oyunlarından biri olmasını sağlamıştır.

İnsanlar ve Orc’ların savaşı olarak başlayan öyküye yeni ırklar katıp online arenaya taşıyan WoW, bu haliyle yoğun ilgi gördü ve adeta MMORPG’ler arasında fenomen oldu. Türün oyunlarına yol gösteren ve gelecekteki oyunculuk kavramını da değiştiren WoW, tarihin en unutulmaz yapımlarından biri. Günümüzde çoğu oyuncu bu alanda World Of Warcraft ile League of Legends ve Dota oyunlarını oynamakta ya da bilmektedir.

 

Wii Sports (2006)

wii-sports

Nintendo, 2006’da Wii isimli konsolunu piyasaya sürünce oyuncular şaşkına döndü. Artık hareket algılayıcı kumandayı elimize alıp havada salladığımızda aynı fiziği ekranda görüyorduk ve kahramanımızı yönetebiliyorduk.

Wii Sports ile bundle olarak sürülen konsol, bir yandan oyunculara “hem eğleniyorsunuz hem spor yapıyorsunuz” mesajı da veriyordu. 100 milyon adet satmayı başarmıştı.

Sony ve Microsoft da hareket algılayıcı sensörler kullanmaya çalışsa da, Wii ve Wii Sports’un başarısına o dönem için yaklaşamadılar. Microsoft Kinect ve PlayStation Eye Camera destekli oyunlar görmeye başladık. Wii’nin başarısı Microsoft Project Natal’ı geliştirmesine sebep oldu.

 

Call Of Duty 4: Modern Warfare (2007)

call_of_duty_4_modern_warfare

FPS anlayışını, II. Dünya Savaşından kurtaran ve günümüz şartlarına uygun olası bir III. Dünya Savaşı senaryosu üzerinde kurgulanan Modern Warfare, singleplayer modunda yine başarılı bir senaryoya sahipti.

Multiplayer modda oyuncuların silahlarını kişiselleştirmeleri, seviye atladıkça açılan yeni silahlar, kill-streak ödülleri, multiplayera köklü yenilikler getiriyordu.

 

Angry Birds (2009)

angry-birds

2007’de iPhone ile başlayıp ardından hızlıca yayılan Android işletim sistemi ile gelen akıllı telefonlar ile mobil oyun dünyası da hareketlendi. Angry Birds getirdiği oynanış ve oyun dinamikleri ile bir anda çok sayıda oyuncuya ulaşmayı başardı. Gelirleri de birçok şirketi cezbedince akıllı telefonlar için üretilen birçok oyunun önünü açtı.

Kaynaklar:

“Dijital Oyun Tarihinin Dönüm Noktaları” (Milestones of Digital Game History)

Oyun Dünyasına Yön Vermiş 20 Oyun

Video Oyunlarının Mihenk Taşları

Volkan Sel

Merhaba, Bilişim sektöründe Analist olarak çalışıyorum, aynı zamanda blog yazarıyım. Mobil Uygulamalar, Oyun Tarihi ve Oyun Türleri, Mobil Cihazlar, Dijital Pazarlama, Usability gibi konular ile ilgilenmekteyim.

Bir Cevap Yazın