Süreyya Ciliv dönemine denk gelmiş şanslı bir Turkcell eski çalışanı olarak, Fırat Demirel’in kaleme aldığı bu biyografi kitabını büyük bir zevkle okudum. Çok beğendiğim, ilham aldığım, bende önemli izler bırakan efsane CEO Süreyya Ciliv böyle büyük başarılara ulaşmak için meğer hem kişisel hayatında hem de çalıştığı şirketlerde ne zorluklarla karşılaşmış, ne büyük savaşlar vermiş.
Oldukça akıcı ve yormayan bir dille işlenmiş olan bu kitabı çok beğenerek okudum ve bir çırpıda bitirdim. Süreyya Ciliv’in çocukluğu, ailesi, kardeşleri, kendisini bugüne getiren olaylar ve üzerinde iz bırakan önemli isimler tek tek işlenmiş. Ek olarak; Süreyya Ciliv’in arkadaşlarının ve eski çalışma arkadaşlarının sözlerine de yer verilmiş. Başka kişilerin yorumlarını da okuyunca zor bir anda Süreyya Ciliv’in nasıl davrandığı, nasıl bir lider olduğu, bu zorlukları nasıl çözdüğü, nasıl bir kişi olduğu, diğer insanları nasıl etkilediği, Türkiye’yi ne kadar sevdiği ve ülkesi için faydalı olması çabası, başardıkları ve kimi zaman da başarısız olduğu veya keşke tamamlayabilseydim dediği konuları gözler önüne seren bir kitap olmuş.
Süreyya Ciliv ile Aynı Şirkette Çalışmak – Turkcell Deneyimim
Bu inceleme yazısında elbette kitabın detaylarına yer vereceğim ancak çok kısa kendi Turkcell deneyimimden de bahsetmek isterim. Süreyya Ciliv’in bende nasıl bir iz bıraktığını paylaşırsam sanırım size bu kitabın benim için ne kadar önemli olduğunu aktarmam daha kolay olur diye düşünüyorum. Kitapta geçen olayların bir kısmında ben o şirketteydim (Temmuz 2011’den itibaren) ve Süreyya Bey’in neler yaşadığını çok merak ediyordum. İçinde bulunduğunuz ya da uzaktan takip ettiğiniz projelerin detaylarını, arkaplanda yaşananları şimdi okumak gerçekten çok farklı hissettiriyor, sanki biraz da zamanda yolculuk gibi ve o dönemde göremediğiniz olayları bu yolculuk sırasında dışardan izleyebilme fırsatına kavuşmuşsunuz gibi bir his yaşatıyor.
2011 yılında Bilgisayar Mühendisliği bölümünden mezun olunca, Turkcell PAF Takımı (şimdiki adıyla Turkcell Genç Yetenek) kadrosuna katılmıştım ve o dönem PSM (Product and Service Management) (Ürün ve Servis Yönetimi) ekibine dahil olmuştum. Süreyya Ciliv’in kim olduğunu gerçek manada idrak etmem de bu döneme rastlar diyebilirim.
“Ben yazılımcı olacağım.” dediğim bu dönemde aslında bu PSM adlı ekibin ne iş yaptığını tam olarak bilmiyordum, çünkü okulda bize hep yazılım anlatılmıştı, az da olsa donanımdan bahsedilmişti ama diğer alanlardan çok bahsedilmemişti. Yani bir Bilgisayar Mühendisi başka hangi ekiplerde çalışır pek bilmiyorduk.
Kısa süreli de olsa PSM ekibine dahil olmam kendimi çok şanslı bulduğum bir olaydı. Bu sürede kendilerine pek katkı sunamasam da daha ilk günümde bu ekibin Turkcell’in T markalı telefonlarını yapan ekipte olduğumu anlamıştım. Hatta şirketteki ilk haftam T20’nin lansman haftasına denk gelmişti. Mobil yazılım sektörü büyürken ve Android daha yeni yeni palazlanırken Turkcell bu fırsatı görmüş, hem Android işletim sistemine sahip telefonlar üretmeyi başarmış hem de bu telefonlara kendi mobil uygulamalarını eklemeyi başarmıştı. Kitapta da yer bulan bu kısım aslında Süreyya Ciliv’in “Turkcell bir teknoloji şirketidir.” görüşünün aksiyona dönüştürülmüş hali ve geleceği gören vizyoner bir insanın başarısıdır.
Turkcell benim için mezuniyetten sonra resmi anlamda ilk iş yerim olmuştu, hem de yaklaşık 6.5 yıl kadar bu şirkette devam edeceğimi bilmeden. Bu şirket bir yandan benim için soru işaretleriyle dolu bir şirketti, içeride ne kadar çok departmanın ve çalışanın olduğunu işe başlayınca anlamıştım. Mobil sektörün öncesi olan Apple şirketinin iOS işletim sistemine sahip iPhone cihazları ve ardından onu takip eden Google’ın Android işletim sistemi derken, Turkcell de mobil fırsatları kaçırmamak için bu sektöre girmişti bir kere.
Kendimle ilgili kısımları çok uzatmak istemem, sadece içinde bulunduğum o mobil devrime denk geldiğimi paylaşmak istedim. Şimdi kitaba tekrar dönelim 🙂
Kitap İnceleme
Kitabın tanıtımına baktığımızda şu cümlede geçen okullar ve şirketler oldukça dikkat çekici: “Ankara Fen Lisesi yıllarından ODTÜ’ye, Harvard Business School’dan Microsoft Türkiye’ye ve oradan da Turkcell’e uzanan sıradışı bir hikâye Süreyya Ciliv’inki.”
Kitabın ilk bölümü Süreyya Ciliv’in çocukluk hayatıyla başlıyor. İlk zamanlarda farklı şehirlere yapılan göçler neticesinde yani sık yapılan taşınmalar sonucunda yeni ortamlara uyum sağlama becerisinin çok geliştiği vurgulanıyor. Hayatını kaybeden yakınları nedeniyle bir insanın yakınını kaybettiğinde neler hissettiğini küçük yaşta öğreniyor. Yurt hayatı, yatılı okumak, iyi eğitimli ve zengin ailelerin çocuklarıyla yaptığı arkadaşlıklar, bulunduğu ortamlarda takım sporlarında yer alması ve hatta takım kurma becerisi sayesinde liderlik yeteneklerinin de gelişmesini sağlıyor.
Süreyya Ciliv çok erken dönemlerde karşılıksız iyiliklerin sonsuza dek sürmeyeceğini öğreniyor ve bu konuyu çok önemsiyor. İş hayatında bu bilgiyi hep aklında tutarak hareket ediyor.
Odaklanabilme becerisine de dikkat çekiyor Süreyya Ciliv. Okulda yapılan vaka (case) çalışmaları sayesinde liderlik yetkinliklerini hep bir adım ileriye taşırken hem sunum yeteneği inanılmaz gelişiyor hem de kafasındaki hayallere iş arkadaşlarını ortak ederek herkesin aynı hedefe koşmasını sağlıyor. Yön gösterici, motive edici ve harekete geçirici özelliği kitapta çok kez vurgulanıyor.
Yazılımı seven ve teknik bilgisi çok iyi olan Süreyya Ciliv bu bilgisini Product Marketing ile birleştiriyor. İnovatif fikirler de buradan geliyor. Temelde bir ürünü müşterilere daha iyi ve basit şekilde anlatmak; teknik ekibe ürünün nasıl evrilmesi gerektiğini anlatmak Süreyya Ciliv için çok önemli konu başlıkları oluyor.
Süreyya Ciliv’in Microsoft’tan sonra Turkcell’in başına geçmesi, burada yaptığı çok önemli projeler ve Turkcell’i bir teknoloji şirketi haline getirmesi çok önemli adımlar. Kanaatimce Turkcell hala bunun meyvelerini yemeye devam ediyor diyebilirim.
Sonuç olarak Süreyya Ciliv’in hayatımda çok ayrı bir yeri var ve bu kitabı da oldukça beğendim. Kitabın son bölümlerinde aslında son dönemde yaptığı projelerden daha fazla bahsedilmesini beklerdim ama bunu bulamadım.
Kitabı imzalatma fırsatı yakaladığım için çok memnunum 🙂 Bu konuda bana destek olan Ümit Kemal Cengiz‘e de çok teşekkür ederim 🙂
İş hayatı, girişimcilik ve liderlik gibi konulara ilgi duyan herkesin bu kitabı okumasında büyük fayda var.
Yazıda Kullanılan Dış Görsel Kaynaklar:
- https://www.amazon.com.tr/S%C3%BCreyya-Ciliv-Global-D%C3%BCnyas%C4%B1nda-S%C4%B1rad%C4%B1%C5%9F%C4%B1/dp/6256774078
- https://www.csgb.gov.tr/dhdb/uygulamalar/kurumsal-sozlesmeler/turkcell/
- https://webrazzi.com/2011/07/13/sureyya-ciliv-turkcell-t20-roportaj/
- https://www.capital.com.tr/is-dunyasi/is-yasam/sureyya-ciliv-turkcellden-istifa-etti
Kitaba verdiğim puanı ve diğer kitap tavsiyelerimi Goodreads üzerinden takip edebilirsiniz.
Medium’da yazılarımı takip etmek isterseniz: https://volkansel.medium.com/
Yeni yazılarda görüşmek üzere 🙂