0

Fareler ve İnsanlar – John Steinbeck

fareler-ve-insanlar-kitap-film

“En iyi planları farelerin ve insanların  / Sıkça ters gider…” _Robert Burns

Sanırım biraz dramatik bir başlangıç cümlesi oldu bu yazı için ama kitabın arka kapağında söylendiği üzere kitabın ismine ilham veren Robert Burns şiirindeki bu cümle olmuş.

Fareler ve İnsanlar(orijinal adıyla: Of Mice and Men) denildiğinde hala aklıma ilk gelen Lost dizisindeki Sawyer karakterinin bu kitabı okuduğu sahneler oluyor. O zamanlar üniversitedeydim ve henüz kitabın film(ler)ini de izlememiştim. Yine de dizideki bazı sahnelerde kitaptaki cümleleri konuştuklarını hatırlıyorum.

Nobel Edebiyat Ödülü sahibi yazar John Steinbeck tarafından 1937 yılında yayınlanan Fareler ve İnsanlar kitabı, yazarın kendi hayatından da kesitler taşıyor. Steinbeck tezgahtarlık, ırgatlık, marangozluk, laborantlık, boyacılık, kapıcılık gibi birçok işte çalışmış ve bu sayede kitaplarında işçi sınıfının yaşam koşullarını büyük bir başarıyla resmetmeyi başarmıştır.

Fareler ve İnsanlar kitabında birbirine zıt karakterdeki iki mevsimlik tarım işçisinin öyküsü anlatılmaktadır. Baş karakterlerden George Milton zeki bir karakter iken; Lennie Small ise soyadına ters bir şekilde iriyarı ve kuvvetli ancak akli dengesi bozuk bir karakterdir. Karakterlerden bu şekilde bahsedince Rain Man gibi bazı yapımları da çağrıştırmıyor değil.

George ve Lennie arasında çok eskiden gelen kuvvetli bir bağ bulunmaktadır. George küçük yaşlarda Lennie’nin durumuyla dalga geçip eğlenirken yaşadıkları bir olay sonrasında Lennie’ye olan tüm yaklaşımının değiştiğinden bahsetmektedir. Bu olaydan sonra George artık Lennie’yi manevi olarak koruyup kollayan, hep yanında olmaya çalışan bir kişiye dönüşmektedir.

Akli dengesi bozuk olan Lennie’nin tuhaf huyları da vardır. Lennie tıpkı bir çocuk gibi yumuşak şeylere dokunmaktan büyük zevk almaktadır. Yumuşak şeyler Lennie için bazen bir fare, bir tavşan, bir köpek yavrusu, bir kadife kumaş parçası ya da bir kadın saçı olabilmektedir. Asla kötülük yapmak istemeyen ve George’un sözünden çıkmayan Lennie için bu durum çoğu zaman ikilinin başına iş açmaktadır.

George çiftlikte çalışan erkekleri şu cümlelerle tanımlar: “Bizim gibiler yeryüzündeki en yalnız erkeklerdir, onların aileleri yoktur. Kendilerini hiçbir yere ait hissetmezler. Çiftliğe gelip çalışır, biraz para kazanır, sonra kasabaya gidip kazandıklarını hemen harcarlar ve sonra başka bir çiftliğe gitmek için tekrar yola düşerler. Hayattan beklentileri yoktur.” Bu sözlere rağmen George ile Lennie’nin ortak bir hayali vardır. Bu ikili, biriktirecekleri parayla kendilerine yetecek kadar bir toprak satın alacak, kendi hayvanlarına bakarak geçimlerini sağlayacak ve insanca bir hayat yaşayacaklardır. Lennie eğer kötü şeyler yapmaz ve George’un sözlerini dinlerse tavşanlara bile bakabilecektir. Lennie sürekli George’a bu hayali anlattırmaktadır ve her seferinde de bu hikayeyi büyük bir zevkle dinlemektedir ancak yaşanacak olaylar sonucunda maalesef yazının başındaki o talihsiz cümle devreye girecektir. Lennie maalesef saçlarını okşamaya çalıştığı Curley’nin karısını istemeden de olsa öldürecektir.

Fareler ve İnsanlar’ın konusunu çok detaylı anlatıp keyif kaçırmak istemiyorum. Bunun yerine bu kitabı okuyan birçok kişinin yorumladığı şekilde öyküdeki kişilerin birbirleriyle olan ilişkilerine ve yaşadıkları yalnızlık duygusuna değinmek istiyorum. Kitaptaki hemen hemen her karakterin bu konuda bir derdi bulunmaktadır. Çiftlikte tek zenci olan ve tek kişilik odasına kimsenin gelmediği Crooks, tek kolunu kaybeden yaşlı çiftlik çalışanı Candy, kimse tarafından sevilmeyen patronun oğlu ve aynı zamanda boks yapmaya çalışan Curley, kocası Curley’i  sevmeyen ve aslında bambaşka bir hayat yaşıyor olmayı dileyen kadın.

Fareler ve İnsanlar kitabı aynı zamanda birkaç kez sinemaya da uyarlanmıştır. Bunlardan 1992 yapımı olan versiyonunu izlemenizi şiddetle tavsiye ederim. Çok büyük ölçüde kitaba sadık kalan bu yapımdaki sahneleri izlerken kitaptaki her olay kafanızda canlanacak, hikayeyi biliyor olmanıza rağmen kendinizi sıkılmadan filmi izliyor bulacaksınız. Bu filmde George Milton’u Gary Sinise, Lennie Small karakterini ise John Malkovich canlandırmaktadır. Gary Sinise filmde George’un yaşadığı zorlukları ve Lennie’ye karşı olan anlık duygu durumlarını çok iyi resmetmeyi başarmıştır. John Malkovich ise bu filmde belki de hayatının rolü oynamış diyebilirim. Daha ilk sahnelerden hem konuşmasını hem de el hareketlerini, mimiklerini ve boş bakışlarını görünce nasıl bir karakter olduğunu anlamaya başlıyorsunuz.

02

Lennie karakterini kitapta okurken aklıma sürekli 1999 yapımı olan Yeşil Yol (The Green Mile) filminde Michael Clarke tarafından canlandırılan siyahi dev olarak karşımıza çıkan Duncan karakteri geliyordu nedense. Aralarında aslında çok bağ kurulmayacak olsa da yine de fiziksel olarak çok güçlü olmaları, kötülük yapmamak için elinden geleni yapmaya çalışmaları ve tek başına hareket edemeyip yanlarında daha zeki birinin olması gibi ortak noktalar nedeniyle sanırım bende bu çağrışımlar uyandı.

Kitapta beni o kadar etkileyemese de filmde çok etkilendiğim bir sahne oldu. Yaşlı Candy’nin kendisi gibi yaşlı ve sakat olan köpeğini, çiftlik çalışanlarından biri olan Carlson vurmak istemektedir. Köpeğine çok bağlı olan Candy her ne kadar buna izin vermek istemese de çaresiz bir şekilde Carlson’a izin verir. Daha sonra bu olay için George’a “Keşke bunu bir yabancının yapmasına izin vermeyip kendim yapsaydım.” der. Bu sahnede George’un bakışları filmin sonunda yaşanacak talihsiz olayı işaret etmektedir adeta. Filmin sonunda George yine Lennie’yi korumak için kendi elleriyle Lennie’nin hayatına son verecektir. Çünkü, anladığımız kadarıyla, eğer Lennie’yi kendisinden önce Curley bulursa Curley’nin ne tür işkenceler yapabileceğini düşünmektedir.

Fareler ve İnsanlar mutlaka okunması ve izlenmesi gereken bir eserdir. İnsan ilişkilerinin başarılı şekilde aktarıldığı ve maalesef planların her zaman yolunda gitmediği gerçeğiyle yüzleşeceğimiz bir hikayedir.

”Hayat siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir.” _John Lennon

Volkan Sel

Merhaba, Bilişim sektöründe Analist olarak çalışıyorum, aynı zamanda blog yazarıyım. Mobil Uygulamalar, Oyun Tarihi ve Oyun Türleri, Mobil Cihazlar, Dijital Pazarlama, Usability gibi konular ile ilgilenmekteyim.

Bir Cevap Yazın