Nasıl Motive Oluruz? Nasıl Motive Ederiz?
Daniel Pink’in Drive kitabının konusu motivasyondur. Birçok şeyi versiyonlandırma yoluna gittiğimiz gibi Daniel Pink de bu konuyu Motivasyon 1.0, Motivasyon 2.0 ve Motivasyon 3.0 olarak ele alıp inceliyor.
Kitabın arka kapağında da yazdığı üzere çoğumuz, kendimizi ve başkalarını motive etmenin en iyi yolunun ödüller olduğunu düşünürüz. Bu ödüllerin de en önemlisi genelde paradır. Oysa bunlar genelde dışsal motivasyon öğeleridir ve yanlış kullanımları beklenmedik sonuçlar doğurabilir.
Motivasyon 1.0, Motivasyon 2.0 ve Motivasyon 3.0
- Motivasyon 1.0: Çok eskiden insanların tek amacı hayatta kalmaktı. Yiyecek bulmaya çalışmak ya da vahşi hayvanlardan kaçınmak temel davranışlardı. Bu dönemdeki davranışları Motivasyon 1.0 olarak tanımlıyor yazar. Motivasyon 1.0, insanların biyolojik canlılar olduğunu ve yaşamak için mücadele ettiğini varsayar.
- Motivasyon 2.0: Temel ihtiyaçlar karşılandıktan sonra ödülün peşinden gitmek, cezadan kaçmak gibi davranışlar sergilemeye başlamamızı ise Motivasyon 2.0 olarak tanımlıyor Daniel Pink. Aynı zamanda Motivasyon 2.0, insanların özgür olmaları durumunda işten kaytaracaklarına inanır.
- Motivasyon 3.0: İnsanların öğrenmek, yaratmak ve dünyayı daha güzel bir yer haline getirme güdülerine sahip olmasını Motivasyon 3.0 olarak tanımlıyor yazar. Motivasyon 2.0’ın aksine insanlar sorumluluk üstlenmeyi ister bu motivasyonda.
İçsel Motivasyon ve Dışsal Motivasyon
Gamification (Oyunlaştırma) konusu üzerinde çalışmalar yaptıysanız eğer, orada da sıkça duyduğumuz şu iki kavram vardır: içsel motivasyon ve dışsal motivasyon.
- İçsel Motivasyon: İşin ucunda ödül olmasa bir şeyi severek yaptığımız anlar olarak tanımlayabiliriz. Mihaly’nin Akış (Flow) Teorisi’nde bahsettiği “akışta kalmak” anı sıkça görülür bu motivasyon türünde.
- Dışsal Motivasyon: Genellikle para gibi harici ödüller nedeniyle geçici olarak sağlanan motivasyonlardır. Bu motivasyon türünde insanlar genelde ödül artık verilmediğinde eskiden motive olarak yaptıkları o işi de bırakma eğilimindedirler, eskisi kadar zevk almazlar. Örnek olarak bedava metro bileti almak için bir makinenin karşısında 30 adet squad çekmek gibi. Artık o bilet verilmediğinde hala bu sporu severek devam ettiren kişiler olmuyoruz, ödül bittiğinde bizim de davranışımız sona eriyor.
Ödül ve Motivasyon
Ödüller eğer dışsal motivasyona yönelik kullanılırsa kötü sonuçlara gebe olacağını söylüyor Daniel Pink. Örnek olarak iş yerlerinde daha fazla maaş her zaman çok daha iyi bir motivasyon (başka bir deyişle içsel motivasyon) sağlamamaktadır. Zam artışı alan bir çalışan bu değişiklikten başlangıçta mutlu ve motive olacaktır; ancak kısa bir süre sonra yeni bir zam artışı gelene kadar eski mutsuzluğuna (çok yüksek ihtimalle) geri dönecektir. Tabii burada işini çok da sevmeyen bir profilden bahsediyoruz.
Şartlı ödüller genelde faydadan çok zarar getirir diyor yazar. Size de oluyor mu bilmiyorum ama sevdiğiniz bir şeyi yapmanız için artık size para gibi bir ödül verilirse, zamanla o zevk aldığınız işten eskisi kadar zevk almayacaksınız muhtemelen. Çünkü eskiden kendi isteğinizle yaptığınız bu iş üzerindeki kontrolü kaybettiğinizi, iplerinin artık bir başkasının eline geçtiğini düşünmeye başlayacaksınız. Başlangıçta ödül olmaksızın yaptığınız faaliyetin zamanla kabusa dönüşmemesi için buna son derece dikkat etmek gerek. Sevdiğiniz bir şeyi iş haline getirdiğinizde bile yıl sonunda yüksek performans notu almak gibi bir şart dahilinde ödüller alıyorsanız o iş nedeniyle kendinizi huzursuz hissetmeye başlama ihtimaliniz epey yüksek.
Kitapta geçmese de “para” için hep dışsal ödül olarak bahsettiğimizden aklıma takılan bir konuyu da paylaşmak istiyorum. Clint Eastwood’un başrolünde olduğu “A Fistful of Dollars”, “For a Few Dollars More” ve “The Good, the Bad and the Ugly” Western filmi üçlemesinde ana karakterimiz para ödülü karşılığında, başına ödül konan suçluları ölü ya da diri olarak yakalamaya çalışıyordu. Para ödülü olmasaydı böyle bir iş yapar mıydı diye düşünüyorum. Filmi izlediğimde sanki para olmasa bile bu işe karşı bir içsel motivasyonu varmış gibi hissediyorum. Yani içsel motivasyon olunca üstüne bir ödül almak o işe sürekli devam etme isteği uyandırıyor olabilir. Neyse, konuyu çok dağıtmayayım 🙂
Ödül kavramı ve yapılan işin türüne göre doğru ödüllendirme mevzusunun çok kritik olduğunu sıkça vurguluyor Daniel Pink. Özellikle rutin olan işler ile rutin olmayan (sağ beyin kullanılan sanat gibi) işler arasındaki ödüllendirme birbirinden çok farklıdır, buna dikkat edilmelidir diye uyarıyor.
Sonuç
Bu bölümde kitapta vurgulanan genel düşünceleri toparlayacak olursam:
- Daniel Pink’in Drive kitabını okumadan önce Mihaly Csikszentmihalyi’nin Akış: Mutluluk Bilimi kitabını okumanızı önerebilirim. Çünkü yazar Drive’da birçok konu için akış konusundan sıkça bahsediyor ve Mihaly’nin görüşleri üzerine ilerliyor daha çok.
- Motivasyon 2.0 ve Motivasyon 3.0 gibi motivasyon türlerini ve aralarındaki farkları anlamanız için güzel karşılaştırmalar yer alıyor.
- Rutin olan ve olmayan işler için ödül kurgusu doğru hazırlanmalıdır. Şartlı ödüller ya da sadece dışsal motivasyona sebep olan ödüller sizin hedeflediğiniz sonuçlara yol açmaktan uzaksa problem yaşamanız çok olası.
- Yaptığımız işlerde özerk olmak genelde (uzun vadede) bizi paradan daha çok mutlu ediyor.
- Bir işte “akışta olmak” ile “usta olmak” birbirinden farklı kavramlar. Akış hemen yakalanabilir ancak ustalık çok uzun zaman deneyim gerektiren bir şeydir. Yine de akışta olamadığınız/kalamadığınız bir işte usta olmak istemezsiniz.
Son olarak belirtmeliyim ki ödül ve ceza konuları çok önemli başlıklar. Drive kitabındaki açıklamalar ile genel bir bilgi edinebilirsiniz ancak daha derine inmek istiyorsanız bu konu başlıklarına odaklanan diğer kitapları da okumanızı tavsiye ederim.
İyi okumalar 🙂
Daha fazla yazı için blog adresim: volkansel.com/
Görsel kaynaklar:
- unsplash.com
- Google Images