2

Yaratıcı Sürecin Evreleri Nelerdir?

yaratici-surecin-asamalari-300x70

Bir önceki yazımızda Yaratıcılık Nedir? sorusuna cevaplar aramaya çalışmıştık. Okumadıysanız öncelikle bu yazıyı okumanızı tavsiye ederim. Yaratıcılığın ne olduğu konusunda bilgi sahibi olduktan sonra yaratıcılığa giden yolda sırasıyla hangi aşamalardan geçilmesi gerektiğine değineceğim.

Yaratıcı fikirler bazen bir olay karşısında aniden beliriveren ve düzenli bir sürecin adımlarını takip etmiyormuş hissi uyandıran fikirler olabilir. Oysa bu fikrin oluşabilmesi için düşünce sistemimizin olaylar arasında bağlar kurması gerekmektedir. Bu bağların kurulabilmesi için de öncelikle bağ kurulacak bilgilerin, olayların önceden öğrenilmiş, yaşanılmış olması gerekmektedir. Biraz daha açacak olursak Yaratıcılık Nedir yazımızda verdiğimiz tekerlekli bavul örneğinde bavulun daha kolay taşınabilmesi için bavula teker ekleme fikri kişiye bavul taşıma esnasında gelmiştir ancak kişinin teker ile ilgili bir ön bilgisi mevcuttur.

En temel haliyle yaratıcılığın 4 aşaması mevcuttur. Bunlar;

  1. Hazırlık,
  2. Kuluçka,
  3. Fikrin Doğuşu,
  4. Geliştirme.

Hazırlık:

Başlangıç aşaması olan hazırlık genel tanımıyla bizim yaratıcı düşünmek istediğimiz konu, ürün ya da hizmet hakkındaki bilgi birikimimiz olarak düşünebiliriz. Yaratıcı düşünebilmek için bizler herhangi bir bilgi birikimimiz ya da en azından belli bir fikrimizin olmadığı bir konu hakkında çoğunlukla yaratıcı düşünemeyiz. Geçmişte aldığımız eğitimimiz, genel ortamımız, bilgi birikimimiz, çevremiz ve yaşam tecrübelerimiz hazırlık sürecinde etkin rol oynar. Hazırlık aşaması problem hakkında okuma, görüşmeler yapma, seyahat etme gibi faaliyetlerle fikir ve görüş toplayarak araştırmayı da içerir.

Kuluçka

Bu evre genellikle “bilinçli düşünmeye ara verilen” bir dönem olarak bilinir. Bu evrede bilinçdışımız bilgiyi alarak kontrolümüz dışında bazı işlemlere tabi tutar, oluşan fikirleri birbirleriyle düzgün veya sıra dışı bağlantılar yaparak birbirlerine bağlar, değişik şekillerde karıştırır, aralarından seçim yapar, hayalimize aktarır. Kuluçka aşamasında aslında düşünmeye ara vermeyiz, sadece bilinç üstünün yapamayacağı bağlantıları yapabilmesi için bir anlamda bilinçdışımıza fırsat tanırız. Genellikle kendinizi stresli, yorgun veya keyifsiz hissettiğinizde zihniniz biraz ara vermeyi ve kuluçka sürecinin başlamasını önerir. Kuluçka süresinin en önemli özelliği bilinçdışı düzeyinde gerçekleşmesidir. Kuluçka sırasında bilincin arkasındaki karanlık bölgelerde olup bitenleri sıradan analizle incelemek mümkün değildir ve bu, insanda büyük bir gizem duygusu yaratmaktadır.

Thomas Edison laboratuvarında zaman zaman kestirir, uyanır uyanmaz da uykuda aklına gelen fikirleri ve çözümleri unutmamak için hemen üzerinde çalışmaya başlarmış. Ünlü ressam Salvador Dali birçok önemli yapıtını, kendi rüyalarında gördüğü ve bilinçdışı duygularını tuvale aktarmasıyla meydana getirmiş. Lewis Caroll ise Alice Harikalar Diyarında romanını rüyalarını yazıya aktararak yazmıştır.  Dünyanın en çok patent sahibi olan Dr. Yoshiro Nakamatsu günde 5 saat uyuduğu ve bunun 1 saatinin, 30’ar dakikalık iki özel istirahatten oluştuğu söylenir.

Eskiden Quake II tarzı oyunlar oynarken oyun bir noktada kilitlenir, kapıyı açacak anahtarı bulamazdım. Mekanlar da hep birbirine benzediğinden aynı yerlerde dolaşıp dururdum. Oyuna kendimi çok kaptırdığımdan mıdır bilmem gece rüyamda hala oyun oynadığımı görür ve bir yere bakmadığımı anahtarın orada olabileceğini görürdüm. Ertesi gün uyanıp oyunun başına geçtiğimde kısa sürede anahtarı bulur ve oyuna devam ederdim. Buna benzer birkaç oyun bitirdim ve genelde aynı olayı yaşadım 🙂

Fikrin Doğuşu

İlham geldiğini hissettiğimiz, fikri bulduğumuz, ortaya yeni fikirlerin çıktığı andır bu evre. Bazen de “jetonun düşmesi” olarak tanımlarız bu evreyi. Araştırmacılar, Fikrin Doğuşunun bilinçdışından bilinçli zihne yeni fikirlerle geçtiği an olduğunu ve bu anın genellikle rahatlamış ve stressiz bir zamana denk geldiğini belirtir. İlginç bir şekilde, Fikrin Doğuşu konuyla son derece ilgisiz bir zamanda ortaya çıkabilir. Örneğin duş alırken, araba kullanırken, müzik dinlerken, oyun oynarken gibi.

Rahatlamanın Kuluçka ve Fikrin Doğuşu süreçlerini teşvik ettiği gerçeği o derece kabul görmüştür ki, yaratıcı düşünme uzmanları bu süreçlerin doğal olarak oluşması için herkesin kendisine yeterli dinlenme süresi vermesini önerirler.

Geliştirme

Zihnimizce oluşturulan ve artık bilinçli olarak da algıladığımız yaratıcı düşüncelerin uygulamaya geçirilmesi, denenmesi, problemin çözümünde veya yeni bir ürün olarak kullanılmaya başlamasıdır.

Konuyla ilgili daha detaylı bilgi edinmek için Yekta Özözer’in Ne parlak Fikir! adlı kitabını okumanızı öneririm. 🙂

Volkan Sel

Merhaba, Bilişim sektöründe Analist olarak çalışıyorum, aynı zamanda blog yazarıyım. Mobil Uygulamalar, Oyun Tarihi ve Oyun Türleri, Mobil Cihazlar, Dijital Pazarlama, Usability gibi konular ile ilgilenmekteyim.

2 Comments

Bir Cevap Yazın