YGA’ya 2011 yılında yaptığım ilk başvuruda seçilememiş ancak bir sonraki yıl için yaptığım başvuru sonucunda zirveye katılma hakkı kazanmış ve ardından mülakatlara çağrılmıştım. Mülakatların ardından YGA Gönüllüsü olarak ODP (Oku Düşün Paylaş) seanslarında moderatör olarak görev almaya başladım.
2012 YGA Zirvesi’nde birçok önemli yöneticiyi dinleme fırsatı bulmuştum. Çok heyecanlandığım ve başvurduğum için çok mutlu olduğum bir zirve olmuştu. Zirvede en çok etkilendiğim isimler ise engel tanımayan Kerim ve Selim Altınok kardeşler olmuştu. “Engelleri Aşan İki Kardeşin Muhteşem Takım Çalışması” blog yazımda bu deneyimi aktarmıştım. Bu yıl da yazının başındaki resimden göreceğiniz üzere önemli katılımcılar olacak zirvede. Deneyimlerini ve neden YGA’nın bir parçası olduklarını anlatacaklar.
Zirveye başvurmadan önce YGA ile ilgili bilgileri internetten araştırmaya çalışmıştım. Çok sayıda olumlu ve olumsuz yorumlarla karşılaştım. Olumsuz yorumların daha çok YGA’ya dahil olmamış ya da olamamış kişilerden geldiğini gözlemledim. Birçok kişi başvuru sırasında alınan ücreti eleştiriyordu ancak toplanan bu paraların ne amaçla kullanıldığı zaten başvuru yapan adaylar ile paylaşılıyor. Zirve İstanbul’da yapılıyor olsa da çok sayıda gönüllü şehir dışından geliyor, toplanan bağışlar da ulaşım ve yiyecek giderleri için harcanıyor. Başvuru yapıp yapmamak konusunda da özgürüz.
YGA (Young Guru Academy) resmi internet sayfasında Hakkımızda sayfasında Vizyonunu şu şekilde açıklıyor:
YGA’nın hayali yaratıcı, yenilikçi sosyal sorumlu liderleri keşfetmek ve yetiştirmektir.
YGA’nın vizyonu ise yarının liderlerini derinleştirmek, zenginleştirmek ve ilhamlandırmak ve onların sosyal yenilikçi potansiyellerini açığa çıkarmak için katalizör olarak hizmet etmektir.
Gönüllü olarak yaptığım görevle, YGA’nın Vizyonunun örtüştüğünü çok rahat söyleyebilirim. İlkokul öğrencileri ile gerçekleştirdiğimiz seanslarda çocuklardaki ve kendinizdeki isteği ve her yeni seansta değişimi farketmeniz gurur verici oluyor. Zamanla çocuklarla o kadar kaynaşıyorsunuz ki onların hayatına dokunmak, sizi sevdiklerini, söylediklerinizi ve yaptıklarınızı önemsediklerini bilmeniz çok önemli bir hal alıyor. ODP sırasında yorumlamalarını istediğiniz bir cümleden ya da hikayeden daha önce çıkarmadığınız sonuçlar ile karşılaşabiliyor, hayal güçlerinin sınırları olmadığını tekrar tekrar görebiliyorsunuz. En keyifli anlar ise seansın sonuna doğru ekipçe oynadığımız oyunlarda ya da çalışmalarda yaşanıyor.
Plastik bardaklardan ve pipetlerden Gangnam Style yapan bir model tasarlayan ekibimiz 🙂 Her biri farklı yeteneklere ve ilgilere sahip. Sıla tam bir Kaykay sevdalısı, Duygu ise (söylerken üzülüyorum ama) Justin hayranı 🙂 Resimdeki erkekler ise konuşma sevdalısı. Biri derslerde sürekli teneffüse ne zaman çıkacağımızı sorarken diğeri de her soruda parmak kaldırmaya çalışıyordu. Öğrencilerimizin hepsi bu kadar değildi, yanılmıyorsam 16 kişi civarında öğrencimiz vardı. Aileleri ile olan konuşmalarımızda YGA seansları sonucu özgüvenlerinin arttığını hatta asansör korkusunu yenenlerin olduğunu bile duymamız bizi şaşırtmış ve mutlu etmişti 🙂
Aşağıdaki resimde ise moderatör olan gönüllü ekibimiz (Mina İlköz, Sinan Seymen, Mansur Uyar, Yağmur Arığ, Yiğit Uyan) okulun duvarlarını kendi istekleriyle boyarken 🙂 Okulu ve öğrencileri ne kadar sahiplendiğimizin bir göstergesi 🙂 Resimde maalesef ben yokum 🙁 Resmi çeken benim de diyemiyorum, o gün katılamamıştım ne yazık ki.
YGA’da edineceğiniz arkadaşlıklar ve sahada geliştirdiğiniz becerileriniz size çok şey katacak emin olun. Siz de YGA ailesinin bir parçası olmak isterseniz başvuru için son tarih 8 Kasım 2013. Başvurularınızı YGA Zirvesi sayfasından gerçekleştirebilirsiniz. Zirve ile ilgili paylaşımları https://twitter.com/YGAorgtr Twitter hesabından takip edebilirsiniz. Enis Güray ile yapılan gnctrkcll röportajından YGA ile ilgili önemli bilgilere ulaşabilirsiniz.
Bu yıl da ODP seanslarında gönüllü olarak yer almaya devam edeceğim ancak Yüksek Lisans derslerim nedeniyle Pazar günü seansları yapacak bir grup arayışındayım 🙂