2011 yılında Bilgisayar Mühendisliğinden mezun olduktan sonra profesyonel olarak iş hayatına başladım ve artık projeler arasında koşturmaktan zaman daha hızlı geçiyor gibi gelmeye başladı. Mezuniyetin ardından Turkcell benim için çok çok büyük deneyimler elde ettiğim bir okul gibi oldu. Üniversitede aklımda sadece Yazılım Mühendisliği varken aldığım eğitimler ve tanıştığım kişiler sonucu kariyer anlamında geleceğe dair düşüncelerim de değişmeye başladı.
Mühendislik mezuniyetimin ardından 2 (iki) yıl geçti ve Ekim 2013 itibari ile Bahçeşehir Üniversitesi’nde MBA (Master of Business Administration; İşletme Yönetimi Yüksek Lisansı) programına başladım. Mezuniyetin hemen ardından değil de iş hayatında en az 2 (iki) yıllık deneyimin ardından bu programa başlamış olmam konusunda hem okuldaki öğretim görevlilerinden hem de birçok tanıdığımdan olumlu dönüşler aldım. 4 Ekim itibari ile dersler başladı ve anlatılanları iş hayatında uygulama fırsatı yakalamış olmam benim için bir avantaj olacaktır diye düşünüyorum.
Öğrenim hayatıma çok uzun ara vermiş sayılmasam da yeniden ders çalışmaya başlamak -özellikle bir yandan çalışıyorken- biraz zor geliyor açıkçası. Aslında bu zorluk sınavlardan kaynaklanıyor diyebilirim 🙂 İşin ucunda sınav olmadığında kendimi daha rahat ve öğrenmeye daha hevesli hissediyorum, sanki daha da kolay öğreniyormuşum gibi geliyor. Belki sizin için de öyledir 🙂 Ancak aşağıdaki resmi görünce (MBA – NBA) düşünüyorum da sonuçta skor önemli oluyor. Ne diyelim, I love this game! 🙂
İlk haftalarda öğrenciler neden MBA programını anlatırken neredeyse hepimizin aynı amaçlarla bu programı seçtiğimizi gördük. Kendi açımdan değerlendirecek olursam; ileride yönetimsel pozisyonlarda yer alabilmek, insan kaynakları yönetimi ve pazarlamaya ilgi duymaya başlamak maddelerini sayabilirim. Girişimcilik gibi bir hayali de gerçekleştirebilmem için MBA sırasında kazanacağım arkadaşlıkların ve bilgilerin işime yarayacağını düşünüyorum. Bu anlamda Mühendislik bilgisinin yanı sıra Sosyal Bilimler büyük öneme sahip oluyor. Vikipedi’de aktarılan “MBA’in amacı, öğrencileri rekabetçi dünyanın yönetim sorumluluğunu üstlenebilecek bireyler haline getirecek şekilde eğitmektir.” açıklamasına da isteklerim örtüşüyor gözüküyor. MBA olmasaydı Girişimcilik ya da Marketing tercih etmek istediğim programlar arasında öncelikli olurdu.
Öğrenmenin yaşı ya da sonu yok. Yüksek Lisans ile yeniden öğrencilik hayatına başlamış oldum 🙂
One Comment