Gün geçtikçe Mobil ve Dijital Pazarlama önem kazanırken çoğumuzun hayatında yer alan spor için de pazarlama çalışmaları kaçınılmaz oluyor. Spor Pazarlama (Sport Marketing), diğer pazarlama yöntemlerinde olduğu gibi doğru kullanıldığı taktirde markalara değer katabilecek, ayrıca markanın yer aldığı spor alanının daha fazla kişi tarafından beğenilmesine olanak sağlayacaktır.
Ülkemizde “spor” denildiğinde akla ilk gelen şüphesiz “futbol” oluyor. Büyük çoğunluğumuz futbolu çok seviyoruz evet ama belki de diğer sporları takip etmememizin başka nedenleri olabilir. Bize futbolun tanıtıldığı kadar diğer spor dalları tanıtılmamış olabilir. Benzer şekilde kulüpler de yeterince iyi tanıtılmamış, büyüklerimiz ve yakın çevremiz A takımını tutuyor diye biz de o takımı tutmaya başlamış olabiliriz. Oysa diğer spor dallarının tanıtımı yapılsa ve kulüpler de kendilerini anlatabilecek, sevdirebilecek pazarlama teknikleri kullansalar hem o spor dalının hem de markalarının sevilmesini sağlayabilirler.
Ülkemizde de sanırım futbolun, reklamı yapılmasa da zaten izlenileceği düşünülerek çok çarpıcı reklamlar göremiyoruz. Yeni lig başlarken izleme hevesi uyandıracak bir etkileşime gerek duyulmuyor.
Markaların spor pazarlamaya yönelik mevcut örnekleri var dünyada. NBA 2012 Play-Off başlamasına yakın NBA severler için hazırlanan aşağıdaki video basketbolu sevdiriyor ve NBA severlerde heyecan yaratıyor.
Dünyadan örnekleri ele aldığımızda Pepsi, Nike gibi markaların kendi reklamlarında futbolcuları oynattığı eğlenceli reklamların varlığını biliyoruz. Sporcular bu reklamlarda oynasalar da aslında Pepsi ve Nike gibi markaların kendi reklamı yapıldığından bu reklamlar spor pazarlamaya da dokunmuş olmalarına rağmen spor pazarlamada anlatmak istediğimiz tam olarak bu örnekler olmuyor, daha doğrusu sadece bu reklamlar yeterli olmuyor. Barcelona, Real Madrid gibi futbol kulüplerinin kendilerini ve aralarındaki rekabet anlatan pazarlamaları, Federer gibi isimlerin doğrudan tenis alanındaki reklamları spor pazarlamaya örnek verilebilir. Yine de Adidas, Nike gibi spor markalarının reklamları Spor Pazarlama için önemli hareketler oluyor.
Sadece bir reklamla bir kulübü sevdirmek kolay olmayabilir, markanın önceki bilinirliği ve bir hikayesinin olması da önemli olacaktır. Örnek olarak 1903’te kurulan BJK tarihinin geçmişten günümüze animasyon tadında bir video ile sunulması bile güzel bir etki yaratabilir. Yine Galatasaray – Fenerbahçe derbilerinin tanıtımının doğru yapılması ses getirebilir. Aşağıdaki reklam filminde Audi, bilinen efsanevi bir hikayeyi, El-Clasico’yu kendi reklamında çok güzel kullanmış.
Markalar kendilerini sporla tanıtıyor.
Kanallar futbol kulüplerinden önce davranabiliyor.
Bizim verdiğimiz videolu örnekler de daha çok futbola yakın oldu ancak yazının başında belirttiğimiz üzere spor pazarlamayı kullanıp bizlere sevdirmek biraz da kulüplere kalıyor.
