0

Duyarlı Makine Yapay Zekanın Olgunluk Çağı – Amir Husain

amir-husain-yapay-zekanin-olgunluk-cagi

Yapay Genel Zeka’nın eşiğinde miyiz?

Son haftalarda yapay zeka konusunda çokça kitap okudum ve burada da bir kısmını paylaşmaya çalışıyorum. Bu yazımın konusu ise Amir Husain’in Duyarlı Makine Yapay Zekanın Olgunluk Çağı kitabı olacak.

Kitap 3 (üç) ana bölümden oluşuyor. İlk bölümde yapay zekanın tanımı ele alınırken; ikinci bölümde IOT, sağlık, güvenlik, savaş, finans, bilişsel alanlar gibi farklı farklı alanlarda daha çok günümüzde gerçekleşen yapay zeka uygulama örneklerinden; son bölümde ise yapay zekanın geleceğinden bahsediliyor. Ben de bu yazıda kendimce önemli gördüğüm bazı noktalara değinmeye çalışacağım.

Yazar, kitabın başlarında Frankestein örneğinden yola çıktığından ben de çok kısa bu konuya bir değinmek istiyorum.

Yapay Zekanın Hatırlattığı Roman: Frankestein

frankenstein-ithaki-kitap

Yapay zeka konusunu işlerken çok eski romanlardan bahsetmek isteseydiniz hangi kitap(lar)ı tercih ederdiniz? Ben kesinlikle Mary Shelley’nin Frankestein kitabına yer verirdim, Amir Husain de öyle yapmış.

Yakın zamanda İthaki Yayınları baskısı olan Frankestein çevirisini tekrar okudum. Bu kitabın öyküsünde Doktor Viktor Frankestein şöyle der: “Günler ve geceler süren inanılmaz çabalar ve yorgunluktan sonra doğuşun ve yaşamın nedenini keşfetmeyi başardım; hatta, cansız maddeye hayat verebilir hale geldim. (Frankestein, Syf:68)”

Doktor Frankestein, takıntı haline getirdiği felsefe taşını ve hayat iksirini bulma çabasına uzun uğraşlar sonucunda ulaşmıştır. Hatta Frankestein kendi ifadesiyle, Tanrı olmanın nasıl bir duygu olduğunu anlama noktasına ulaşmayı başarmıştır.

Doktorun yarattığı şey aslında çirkin mi çirkin bir yaratık olarak tasvir edilir ve yaratıcısı bile onu sevmez. Romanın ilerleyen bölümlerinde bu yaratık tıpkı bir bebek gibi uzun bir öğrenme sürecine girer. Konuşmayı, kitap okumayı, güzel ve anlamlı cümleler kurmayı öğrenir. Başlangıçta bu öğrenme süreci hoşuna gitse de zamanla insanlardan bu hayatta ne kadar kötü şey varsa hemen hemen hepsini öğrenir ve artık hayatını sorgulama evresine geçer. Sonunda da yaratıcısına bile zarar verir.

Konu yapay zekaya gelince hala bir hayat iksiri/ruh/duygu adına her ne derseniz sanırım o şeyi henüz bulamadık. Hala elektrikle bir şeyleri devam ettirmeye çalışıyoruz ama artık şunu biliyoruz ki yapay zeka kavramından bahsederken artık deep learning / machine learning gibi süreçlerle eğitilebilen bir yapay zeka sürecindeyiz. Bu yapay zekalar ileride bir tehdit olur mu bilmesek de şu an öğrenme sürecine olumlu yanıt vermeleri bizi memnun ediyor gözüküyor.

Artık neredeyse klişe haline gelen sorularımız var. Sonunda Frankestein’in yarattığı bu yaratık gibi yapay zeka da bir şeyleri sorgulamaya başlayacak mı?

Önemli İsimlerin Yapay Zeka Hakkındaki Yorumları

bill-gates-elon-musk-yapay-zeka-gorusleri

Amir Husain’in Yapay Zekanın Olgunluk Çağı kitabında Elon Musk’ın, Bill Gates’in ve Stephen Hawking’in yapay zeka hakkında olumsuz senaryolar düşündüklerine dair verdikleri röportajlara da değinilmektedir. Bu isimlerin kötü senaryolardan daha çok bahsetmeleri bana şaşırtıcı geldi diyebilirim. Bu olumsuz görüşlere karşılık ise yazar (Sayfa:42’de) çok net bir şekilde yapay zekanın sağlayacağı faydaların, risklerinden ve olumsuz yanlarından fazla olacağını düşündüğünü, kendisinin bu konuda iyimser olduğunu dile getiriyor. Ek olarak şu cümleleriyle kitabın amaçlarından bahsediyor:

“Nasıl doğa herhangi bir mutasyonu öngöremezse biz insanlar da en büyük yaratımızın ne yönde evrimleşeceğini öngöremeyiz. (…) Buradaki amacım, yapay zeka alanındaki araştırmalara yasak getirilmesi gerektiğini savunan bilim insanı meslektaşlarıma, bunun aynı zamanda insanların acılarını dindirebilecek, dünyayı daha adil bir yer haline getirebilecek fırsatların da gelişimini yavaşlatmak olduğunu hatırlatmak. (Duyarlı Makine Yapay Zekanın Olgunluk Çağı, Syf:44)

Yapay Zekanın Tanımı

Peki nedir bu yapay zeka dediğimiz şey? Yazar, kitapta şöyle tanımlıyor:

Yapay Zeka, verilerden öğrensin ya da öğrenmesin zeki algoritmalarla uğraşan kapsayıcı bir bilimdir. (Duyarlı Makine Yapay Zekanın Olgunluk Çağı, Syf:18)

Kitaptan öğrendiğim kadarıyla 2015 sonbaharında Silikon Vadisi’nin önemli şirketleri Partnership on Artificial Intelligence’ı (Yapay Zeka Ortaklığı) kurmuşlar. Amaçları da yapay zekanın tehlikelerini ve etik konularını ele almakmış.

İnsan Beyni vs Yapay Zeka

insan-beyni-vs-yapay-zeka

Yazar Amir Husain bir bölümde insan beyni ile yapay zekayı mukayese ediyor. Frankestein bölümünde benim de biraz değindiğim noktalara benziyor bu kısımlar.

İnsan beynini açıkladıktan sonra şöyle devam ediyor: “Makineler çok farklı bir modelle çalışıyor. Ana malzemeleri olan silikon bile bizim beynimizin ana malzemesi olan karbondan farklı. (Duyarlı Makine Yapay Zekanın Olgunluk Çağı, Syf:17)” 

Bahsedilen bu farklılık sayesinde yapay zekalar bizim gibi yorulmuyor, unutma gibi bir sorunları yok (unutmaya sorun diyorum ama bu durum olaylara bakış açımıza göre değişir, kimi zaman unutmak mutluluk getirir insanlara 🙂 ) ve bize göre aynı zaman diliminde bizden hem daha hızlılar hem de multitasking konusunda daha iyiler.

Yazar kitapta şöyle bir örnek veriyor; Psikolog Daniel Kahneman’ın yaptığı çalışmalara göre glukoz eksikliğinde bile yargıçlar yanlış hükümler verebiliyor ama makinelerin böyle bir derdi yok.

YDZ ve YGZ

Bu kitap yapay zekadan bahsederken iki alt terim kullanıyor. Bunlar:

  1. Yapay Dar Zeka (YDZ)
  2. Yapay Genel Zeka (YGZ)

alphago-google-deepmind-ydz

Aslında isminden de az çok anlaşılacağı üzere YDZ denildiğinde kısıtlı bir alanda (genelde tek bir işte) uzmanlaşmış yapay zekalardan bahsediliyor. Örnek olarak satranç için Deep Blue, Go oyunu için AlphaGo gibi bilinen uygulamalar.

YGZ’yi ise şöyle açıklıyor yazar: “Temelde bir YGZ’yi bir YDZ’den ayırt eden temel farklardan biri kendine koyabildiği amaçların büyüklüğüdür. (Duyarlı Makine Yapay Zekanın Olgunluk Çağı, Syf:31)”

Amir Husain, YGZ kavramını biraz daha açıklamaya devam ettiğinde, aslında beklentisinin, yapay zekanın insanlar gibi olayları genelleyebilmesi ve kendinin farkında olup amaçlarının olması gerektiğini söylüyor. Bu sanki “bilinç” kavramına giriyor daha çok. Zaten gelecek için insanlarda endişe uyandıran kısım da burası diye düşünüyorum.

Yine klişeleşen kısma dönecek olursak; yapay zekalar bilinçlendikten sonra biz insanlara “Şimdi biz bunlarla ne yapacağız?” gibi sorular sorarak bize ihtiyaçları olmadığını düşünecekler mi?

Amir Husain, Duyarlı Makine Yapay Zekanın Olgunluk Çağı kitabında Ray Kurzweil’in de bazı görüşlerine yer veriyor. Bu nedenle ben de çok kısa Kurzweil’den bahsetmek istiyorum.

ray-kurzweil-kitaplar

Kurzweil’e göre YGZ’nin eşiğindeyiz. Belki de evrimleşme yolunda bir noktada insanlığın da sonu gelecek ve daha güçlü olan yapay zekalar hayatlarına devam edecekler kim bilir? Kurzweil bilinç kavramına önem veren biri ve insanların hiyerarşik düşünme kabiliyeti sayesinde diğer canlılara göre daha çok ilerleyebildiğini de dile getiriyor.

Yapay Zeka ve Çalışma Hayatı

Bu kitapta da diğer yapay zeka kitaplarında olduğu gibi tehlikeye girecek mesleklerden bahsediliyor. Örneğin şoförler bu listenin başındalar.

Yazar bir de şu soruyu soruyor bize: “Neden yaşamak için çalışmak zorunda olduğumuzu hissediyoruz?” Bu soru benim de aklımı çok kurcalıyor. Bu satırı okurken hemen aklıma Pixar Animation Studios tarafından yapılan 3D animasyon filmi Wall-E gelmişti.

wall-e-movie-humans

Yazar da aynısını düşünmüş ve aşağıdaki soruları sormuş:

“Geleceğimiz Wall-E gibi mi olacak? Hepimiz hareketli şezlonglarda oturup dev bardaklardan gazoz mu içeceğiz? Anlamlı işler hayatımızdan çıkarıldığında kendimizi kaybolmuş hissederiz. Bu da yapay zekanın en büyük iki tehdidinden biri. (Duyarlı Makine Yapay Zekanın Olgunluk Çağı, Syf:36)”

Yapay Zeka ve Sağlık

lorenzonun-yagi-filmi

Lorenzo’nun Yağı (orijinal adıyla Lorenzo’s Oil) filmini izlediyseniz hatırlarsınız, küçük Lorenzo’nun babası tıp geçmişi olmamasına rağmen oğlunun acılarını azaltmak ve tam bir tedavi bulmak için gece gündüz konu üzerinde çalışmaya başlar. Kütüphanede bulduğu tüm ilgili kitapları okuyarak oğlunun hastalığına fayda sağlayabilecek tüm yöntemler arasında bağ kurmaya çalışır.

Yapay zeka üzerine tahminde bulunan kişilerin, ileride yapay zeka doktorların birçok hastalık için tedavi yöntemleri bulacaklarına dair inancı bana hep bu filmi hatırlatıyor. Yapay zeka keşke o dönemde Lorenzo’nun babasına yardım edebilseydi diyorum. Umarım ileride beklenen tedavileri bulmada yapay zeka çok başarılı olur.

Sonuç

Bu kitaptan aklımda kalmasını istediğim notlar bu şekildeydi. Kitapta elbette başka konulara da değiniliyor. Bu konularla ilgili daha önce çeşitli kaynaklardan derleyip paylaştığım yorumları “Süper İnsan” Kitabı, Yapay Zeka ve Cyborglar yazımda bulabilirsiniz.

Sonuç olarak yapay zeka hakkında genel kültür edinmek isteyenler için Amir Husain’in Duyarlı Makine Yapay Zekanın Olgunluk Çağı kitabı güzel bir başlangıç kitabı diyebilirim. Profesyonel anlamda bu konuyla ilgilenenler içinse çok tatmin edici olmayacaktır.

İyi okumalar 🙂

Goodreads uygulamasında beni takip etmek isterseniz buradan ulaşabilirsiniz.

Medium’da yazılarımı takip etmek isterseniz: medium.com/@sel.volkan

Görsel Kaynaklar:

  • Unsplash.com

Volkan Sel

Merhaba, Bilişim sektöründe Analist olarak çalışıyorum, aynı zamanda blog yazarıyım. Mobil Uygulamalar, Oyun Tarihi ve Oyun Türleri, Mobil Cihazlar, Dijital Pazarlama, Usability gibi konular ile ilgilenmekteyim.

Bir Cevap Yazın