Pazarlama denildiğinde birkaç yıl öncesine kadar aklıma satıcıların bir ürünü satmak ya da verdikleri hizmeti almaları için kapı kapı dolaşarak kullanıcıları ikna etmeye çalışmaları gelirdi. Bu pazarlama stratejisi ilgimi çok çekmez ve pazarlamaya soğuk bakmama neden olurdu. Pazarlamanın başında mobil ve dijital pazarlama terimlerini gördüğümde ise pazarlama dünyasının da zamanla değişen teknolojiye ayak uydururak geliştiğini gözlemlemeye ve bu alana ilgi duymaya başladım.
Artık bir ürünün, servisin, şirketin başarılarında pazarlama teknikleri etkin rol oynamaya başladı. Eskiden web siteleri bile bulunmayan şirketler artık viral videolar ile insanları etkilemeye, mobil uygulamalar ile daha çok tüketiciye ulaşabilir duruma geldiler. Bu gereksinim azalmayacağından kavramların, tekniklerin bilinmesi ve bunların başarıyla hayata geçirilebilmesi önem kazandı. Bu kavramları açıklamaya çalışalım.
Dijital Pazarlama temel olarak TV, radyo, dergi gibi geleneksel medya yöntemlerinin dışında, markanızı ve işinizi desteklemek, tanıtmak, daha çok müşteriye ulaşmak amacıyla İnternet, mobil ve diğer dijital interaktif platformları kullanmak şeklinde tanımlanabilir. Bu dijital ortamlar bazen otomatlar olarak bile karşımıza çıkabilmektedir.
Dijital Pazarlama Aşamaları
Acquire:
Dijital Pazarlamada ilk adımı müşteriyi web sitesine çekme ya da uygulama ile tanıştırmak için uygulamanın indirme sayfasına çekme, ürün ya da servisin tanıtıldığı/satışının gerçekleştirildiği sayfalara çekme aktiviteleri yer almaktadır. Kullanıcıları bu sayfalara çekebilmek için Google gibi arama motorlarının gücünden yararlanmak adına doğru bir Arama Motoru Optimizasyonu (SEO) uygulanması, Viral Pazarlama tekniklerinin kullanılarak kısa sürede içeriklerin çok sayıda kullanıcıya ulaştırılması, blog gibi yöntemlerle içerik üretme/paylaşma ya da sosyal medya ortamlarında içeriklerin paylaşımı (Social Media Marketing), arama motorlarında ve yine sosyal medya ortamlarında/uygulamalarında reklamların kullanılması, Gelir Ortaklığı (Affiliate Marketing), Reklam Ortaklığı gibi aktivitelerden yararlanılabilir.
Convert:
Müşterileri yukarıdaki yöntemler ile ilgili sayfaya çektikten sonra bu kişileri kaybetmemek, sizinle iletişim halinde kalmalarını sağlamak gerekir. Sayfaya gelen müşteri için paylaşılan içerikler, bir ürün satılıyorsa o ürünün ne kadar satıldığı ve ürüne yapılan yorumlar, blog içeriği varsa okunma, beğenilme ve paylaşılma sayıları müşterinin gözünde ilk intibayı oluşturacak önemli faktörlerden olacaktır. Kullanıcıların sayfada kalabilmeleri için yandaki sevimli kedi gibi yalvaran gözlerle bakıp sayfada kalmalarını sağlayamayacağımızdan etkili yöntemler kullanmalıyız 🙂 Kullanıcıların kaybedilmemesi için sayfanın basit, kullanışlı olması, hızlı açılması (performansının iyi olması), istenen içeriğe kolayca erişilebilmesi (Usability and Accessibility), doğru ve hizmetle uyumlu içerik oluşturulabilmesi için içerik yönetimi (Content Management), hizmet ile ilgili doğru hedef kitle seçimi ve uygun sayfa tasarımı, e-posta pazarlama gibi aktiviteler bu aşamada önemli role sahiptir.
Kullanılabilirlik ve doğru sayfaya ulaşma her zaman çok kolay olmayabilir. Google da e-ticaret ile ilgili aşağıdaki örnek videoyu hazırlayarak bazen gerçek hayatta karşılaşılabilecek zorlukları aktarmış. Videoda normal bir süt isteyen kişinin doğru filtrelemeleri yapması, iyi arama kriterleri oluşturarak ürüne ulaşması gerekiyor.
Measure and Optimize:
Önceki adımlarda potansiyel müşterileri/kullanıcıları ilgili sayfalara çekmeye ve bu sayfalarda kalmalarını sağlamaya çalışmıştık. Bu aşamada ise artık bu işlemlerin sayılara dökülerek gidişat kontrol edilmelidir. En basitinden WordPress üzerindeki kişisel bir blogumuz için bile Web Analytics toolları ile günlük, aylık gibi formatlarda toplam ve tekil ziyaretçi sayılarını, sayfa görüntülenme sayılarını, paylaşım sayılarını takip ederiz. Büyük çaplı işlerde ise sadece kendimizdeki istatistiklere bakmak yeterli olmayacak, rakipler ile karşılaştırmalar yaparak başarımızı görmemiz gerekecektir.
Steve Jobs pazar araştırmalarını sevmez ve “Müşteriler biz onlara göstermeden ne istediklerini bilmez.” der. Ürünün farklı versiyonlarını anket olarak sunarak Dijital Pazarlamada kullanabilir, müşteriye seçenekler sunarak onları da pazarlamaya dahil edip ne istediklerini bulmalarına yardımcı olabilir, ürünün başarısını ölçebiliriz. Anketler dijital ortamda da olsa çoğu kişinin zaman ayırmak istemeyeceği bir seçenek olabilir. Anketleri de değiştirmek sunmak gerekebilir, örneğin farklı versiyonlar gösterilirken altında Like butonları ya da Tweet butonları olsa kullanıcıların ilgisini daha çok çekecek, paylaşılma sayıları ile iyi bir istatistik yakalanabilecektir.
Retain and Grow:
Artık kazanılan müşterilerin bize bağlılıklarını artırmamız, memnuniyetlerini sürdürmemiz gerekir. Bunun için de müşterilere sunulan ürünlerde indirimler yapılması, sadakat programları oluşturulması, topluluk oluşturma gibi yöntemler izlenebilir.
Dinamik fiyatlandırma, tweet ile satın alma gibi işlemleri sadık müşterileriniz için kullanabilirsiniz.
Klasik pazarlama metoduyla Dijital pazarlama arasındaki önemli farkı anlatan aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz.
İlerleyen yazılarda mobil pazarlama kısmına da değinecek, beğendiğim örnekleri paylaşacağım.
Görsel kaynaklar: splashmedia.com