2

System Shock Serisi, SHODAN ve Bioshock

system-shock-bioshock-seri

System Shock 3 ile ilgili haberlerin gündemde olduğu bu dönemde ben de henüz seriyi oynamamış ya da nostalji yapmak isteyenler için bir yazı hazırlayayım dedim. Nostalji Severler için Steam İndirimlerinden Seçtiğim 30′dan Fazla Efsane Oyun yazımda listeye 1994 yılında çıkan System Shock ve 1999 yılında çıkan System Shock 2 oyunlarını da eklemiştim. System Shock ilk oyununda mouse look gibi özellikler olmadan geliyordu; ancak Steam listesindeki System Shock: Enhanced Edition versiyonu ile çok rahat oynayabilirsiniz 🙂

Peki nedir System Shock serisini önemli kılan? Gelin birlikte hikayesinden oyun dünyasına getirdiği yeniliklere ve ilham olduğu oyunlara kadar inceleyelim.

Not: Bu yazı spoiler içerdiğinden seriyi oynamamış ve ilk defa oynayacak olanları uyarmak isterim.

System Shock

Looking Glass Technologies tarafından geliştirilen ve serinin ilk oyunu olan System Shock 1994 yılında çıkışını gerçekleştirmişti. FPS/RPG/Korku türleri karışımı olan oyun, Doom’da kullanılan bilimkurgu konseptini daha ileri taşımayı başarmış, oyuncuları *Cyberpunk temalı bir evrenin içerisine sokmuştu. Serinin bu ilk oyunu 2072 yılında geçiyordu. Farklı 3D kullanımı ve oyun yapısıyla dikkat çekmiş ve serinin devamı olacak ikinci yapımın çıkması için beklentiler oluşturmuştu.

*Cyberpunk: Cyberpunk adını verdiğimiz bu türün ana elementleri karanlık bir gelecek, yüksek teknoloji ve bilim kurgudur.

İlk System Shock oyunu TriOptimum Şirketi’nin Citadel Uzay İstasyonu’nda gerçekleşen kontrol dışı bir hackleme olayından sonrasını konu almaktadır. İstasyonun SHODAN adlı yapay zekası bu işlem sonrasında kendi bilincini kazanır. SHODAN bu uzay istasyonundaki herkesi katleder ve mutanta dönüştürür, insanlıktan intikam alabilmek için maden kazılarında kullanılan dev lazer topunu dünyaya yöneltir.

Oyunun giriş videosuna göz atalım:

Continue Reading

1

Wolfenstein 3D Oyununun Hikayesi, Öncesi ve Sonrası Wolfenstein Oyunları

wolfenstein-3d-tarihi

Oyun Dünyasına Yön Vermiş Oyunlar yazımda Wolfenstein 3D oyununun FPS oyun türündeki öneminden bahsetmiştim. Akıllarda iz bırakan bu oyun aslında Wolfenstein serisinin ilk değil üçüncü oyunudur. Gelin şimdi merkeze bu oyunu alarak öncesindeki ve sonrasındaki oyunlara da değinerek bu önemli seriyi inceleyelim.

Wolfenstein 3D Konusu:

id Software tarafından geliştirilen Wolfenstein 3D oyununda Polonyalı asker William J. “B.J.” Blazkowicz’in Nazi kampından kaçma hikayesini canlandırıyorduk. Oyunun son boss’u tahmin edebileceğiniz gibi Hitler’in kendisiydi.

Wolfenstein 3D ilk zamanlarda önce 10 levelden oluşan Episode 1 (Bölüm 1) içeriği ile shareware formatında dağıtılmaya başlanmış; ardından The Nocturnal Missions adı ile toplam 3 episode içeren oyunuyla daha geniş kitlelere yayılmış. (Bunu yazarken günümüzde Episodelar halinde yayınlanan The Walking Dead, Game of Thrones gibi oyunlar geldi aklıma 🙂 )

Üçten fazla Episode bulabileceğiniz oyunun tüm bölümlerine ait detaylı hikayelerini yazının sonunda vereceğim linklerden okuyabilirsiniz, buraya hepsini yazarak yazıyı çok uzatmak istemiyorum 🙂

Continue Reading

0

Prince of Persia Nasıl Yapıldı?

making-of-prince-of-persia

Oyun Dünyasına Yön Vermiş Oyunlar yazımda oyun dünyasında önemli bir yere sahip olan Prince of Persia‘nın 1989 yılındaki ilk oyununa da yer vermiştim. Bu oyunda kullanılan Motion Capture teknolojisinin kendisinden sonra gelen birçok oyunda da kullanılmaya başlandığını belirtmiştik. Gelin şimdi hem serinin bu ilk oyunun konusuna hem de geliştiricinin nasıl bu oyunu yaptığına göz atalım.

Oyunun Türü:

Prince of Persia, 1989 yılında Jordan Mechner tarafından geliştirilen Platform türünde oyundur.

Konusu:

Bir gün, Pers Sultan’ı yabancı topraklara savaşmaya gider ve ülkeyi yönetmek için yerini veziri Jaffar’a bırakır. Pers Veziri Jaffar Prenses’in babası uzaktayken ülkeyi ele geçirmeyi, tahtın sahibi olmayı arzular ve bunu başarabilmek için, isimsiz kahramanımızın aşık olduğu Prenses ile evlenmek ister. Jaffar, Prenses’i odasına kilitler ve ona “Bir saat içinde ya benimle evlenirsin ya da ölürsün.” şeklinde iki seçenek sunar.

Biz de yabancı bir ülkeden İran’a yolculuk eden isimsiz kahramanımızı canlandırmaktayız. Pers Prensesi’ne aşık olan kahramanımızın, Prenses’i kurtarabilmesi için sadece 1 saati vardır. Bu zaman kısıtlaması ve 3 can hakkımız ile 14 levelden oluşan zorlu serüvenimiz başlar. Amacımız Prenses’in hapsolduğu kulenin tepesine tırmanmak ve Prenses’i kurtarmaktır. Prenses’in odası, Jaffar tarafından korunmaktadır.

Evet konumuz 1985’te yayınlanan Super Mario Bros’ta olduğu gibi Prenses’i kötülerin elinden kurtarmak diyebiliriz 🙂

Continue Reading

1

Nostalji Severler için Steam İndirimlerinden Seçtiğim 30’dan Fazla Efsane Oyun

steam-logo

Steam Kış İndirimleri kapsamında birçok oyunda %90’a kadar indirimler var. Ben de bunu fırsat bilerek oyuncuların mutlaka bilmeleri/oynamaları gerektiğini düşündüğüm oyunlardan fiyatları uygun olanları derleyerek bir liste hazırlamak ve sizlerle paylaşmak istedim. Listeyi hazırlarken gerçekten yoğun bir çalışma yaptığımı ifade etmeliyim, tek tek oyun almak mı daha avantajlı yoksa bundle olarak mı almak daha avantajlı bunu listedeki her bir oyun için değerlendirmeye çalıştım. Aslında listeyi çoktan hazırlamıştım; ancak Steam’de yakın zamanda yaşanan cache sorunu nedeniyle bir süre bekletmenin daha uygun olduğunu düşündüm.

Bu liste nostalji severlere hitap ettiğinden daha çok 90’lı yıllara ve 2000’li yılların başlarına ait önemli oyunlar bulacaksınız. Tabii yakın tarihten de birkaç oyun bulabileceksiniz 🙂 Bu listede bulamayacağınız bazı oyunlar da göreceksinizdir elbette. Toplam fiyatı artırmamak adına eklemediğim bazı oyunlar oldu. Bunlara yazının sonunda değineceğim 🙂 Toplam fiyat demişken görselde göreceğiniz üzere bu oyunların toplamı 248.63 TL tuttu. Yazı başlığında “30,’dan fazla” dedim ama seri haldeki oyunları bir tane değil de her birini tek tek saysaydım “50’den fazla” diyebilirdim (örnek olarak Tomb Raider I, Tomb Raider II, Tomb Raider III diye sıralanan listeyi sadece 1 oyun gibi saydım)

Hazırladığım listeyi aşağıda ekran görüntüsüyle sunuyorum. Görselin altında bazı bundle paket içerikleriyle ilgili olarak da ek açıklamalar sundum. Listede Half-Life, System Shock, Max Payne, Hitman, Tomb Raider, Doom, Fallout, Duke Nukem, The Witcher, Portal, Mass Effect gibi çok ses getirmiş oyunlar bulunduğunu belirteyim.

Continue Reading

0

Uncharted 4 Kamera Arkası Videosu

uncharted-4

Zaman nasıl da geçiyor… PlayStation 3 almama sebep olan oyun olmuştu Uncharted 🙂 Oradan oraya tırmanışlar, koşturmacalar, bitmek bilmeyen aksiyon, kayıp hazine avcılığı…

Bu yazımızın konusu Naughty Dog tarafından Sony PlayStation Exclusive olarak geliştirilen Adventure oyun tipindeki Uncharted serisi 🙂 Indiana Jones ve Tomb Raider karışımları tadını aldığım Uncharted serisinde, serinin ilk oyunu olan Uncharted: Drake’s Fortune oyununu oynadığımda hem oyundan çok etkilenmiş hem de ana karakterimiz olan Nathan Drake adlı yaramaz hazine avcısını seslendiren Nolan North‘un muhteşem sesi ile karşılaşmıştım. Ardından gelen Uncharted 2: Among Thieves adlı ikinci oyunu ve Uncharted 3: Drake’s Deception adlı üçüncü oyunu da büyük bir zevkle oynamıştım. Üçüncü oyun Okan Yalabık, Ege Aydan ve Betül Arım gibi önemli isimlerin Türkçe seslendirmesi ile gelerek gönlümüzü fethetmişti 🙂 Ardından PS4 için Uncharted HD Collection sunuldu ama seriyi PS3’te bitirmiş olan birçok oyuncu dördüncü oyun olan Uncharted 4: A Thief’s End oyununun tam sürümünü bekliyor 🙂

Dördüncü oyun için beklentiler devam ederken bir yandan Behind the Scenes (Kamera Arkası) videolar yayınlandı. Motion Capture kullanılan bu videoları izlemek bile bana ayrı bir heyecan verdi 🙂 Ne zaman oyunların kamera arkası videolarını izlesem oyunların gerçekten sinema ile ne kadar ilintili olduğunu tekrar hatırlıyorum.

Continue Reading

0

İnternet Üzerinden Güvenli Alışveriş İçin Sanal Kart Kullanımı

sanal-kredi-kart-kullanimi

İnternet üzerinden alışveriş yapmak istediğinizde kredi kartı bilgilerinizi girmek zorunda kaldığınızdan kendinizi güvende hissetmiyor olabilir hatta bu yüzden o alışverişi internetten yapmaktan vazgeçiyor olabilirsiniz. Kart bilginileriniz başkalarının eline geçerse istedikleri bir zamanda limitiniz kadar harcama yapabilirler korkusunu yaşayan sizin gibi birçok kullanıcı var ve şu an bunu çözmenin en etkili yöntemlerinden biri Sanal Kart kullanımı.

Hazır yılbaşının yaklaşmasıyla birçok indirim kampanyası başlamışken ben de sıkça kullandığım bu yöntemi paylaşmak istedim. Daha önce Sanal Kart kullanmamış olan kullanıcılar için oldukça faydalı bir yazı olacağını düşünüyorum.

Sanal Kredi Kartları’nın limitini kendiniz belirler ve telefon veya internet üzerinden risksiz alışveriş yaparsınız. Sanal kredi kartınız, normal kredi kartınızdan farklı bir kart numarası ve şifre ile oluşturulur. İnternette alışveriş yapmak istediğinizde önce Sanal Kart’ınıza herhangi bir hesabınızdan para transferi yapmalısınız. Sanal Kart’ın limiti her seferinde sizin aktardığınız tutar kadar olacaktır. Sanal Kart’ınızdaki tutar kadar alışveriş yaparsanız tutar sıfıra ineceğinden limitiniz otomatik olarak sıfır olacaktır ve kart bilgileriniz başka kişilerde olsa bile zaten limit nedeniyle alışveriş yapamayacaklardır. Eğer alışverişinizi yaptıktan sonra hala Sanal Kart’ınızda para kaldıysa bu parayı hesabınıza geri aktarabilirsiniz.

Bir örnek verirsek kullanım daha iyi anlaşılacaktır. Steam Yılbaşı indirim fırsatlarından yararlanıp çok sayıda oyun almak için sabırsızlanıyoruz diyelim 🙂 İstediğimiz oyunları seçip Sepet’imize ekledik ve artık ödeme adımına geçmek istiyoruz diyelim. Bu alışveriş için ödememiz gereken tutar 250 TL olduğunu varsayalım. Bu durumda eğer mevcutta tanımlı bir Sanal Kart’ınız yoksa önce bankanızın Online İşlemler sayfasından hızlıca Sanal Kart’ınızı oluşturun. Kartınız oluşunca bu karta ait kart numarası, CVC bilgilerini görebilir olacaksınız. Ardından Sanal Kart’ınıza 250 TL gönderin. Alışveriş ödeme sayfasında kart bilgileri olarak Sanal Kart’ınızın bilgilerini girin ve alışverişi sonlandırın. Kartımda hiç para yokken 250 TL gönderip 250 TL’lik bir harcama yaptığımdan kartımda kalan tutar 0 TL oluyor ve dinamik olarak değişen limit tutarım da otomatik olarak 0 TL’ye düşüyor. Bu limit nedeniyle de kimse bilginiz dışında bir harcama yapamayacaktır 🙂

Continue Reading

2

Kod Yazmadan Unity 2D Oyun Fiziklerini Kullanmak

unity-2d-oyun-fizigi-ornek-uygulama

Unity ile ilgili ilk yazımızda Microsoft Açık Akademi tarafından verilen ücretsiz eğitime değinmiştik. Başlangıç seviyesinde çok faydalı olacağını düşündüğüm diğer eğitimlere bu yazıda ve gelecek yazılarda yer vermeye çalışacağım. Bu yazının konusu Unity’de J.A. Whye tarafından verilen Make a Unity 2D Physics Game – For Beginners! isimli eğitim serisi olacak.

Başlangıç seviyesindeyseniz ve mobil platformları hedefliyorsanız Unity’nin 2D gücünden faydalanarak platform oyunları geliştirebilirsiniz. Üstelik Unity’nin sağladığı hazır özellikler sayesinde tekerleği yeniden keşfetmeye uğraşmak yerine gerçek fizik etkilerini oyunlarınıza yansıtabilirsiniz. Bu eğitimde “Bir topa bouncing (zıplama) hareketi nasıl kazandırılır?”, “Buz görsellerinin nasıl daha kaygan bir zemine sahip olmasını sağlarız?” gibi sorulara cevap bulacağız.

Ücretsiz Unity eğitimini izlemeden bu yazıyı takip edebilirsiniz. Adım adım önemli noktaları aşağıda aktarıyorum.

1- Yeni Proje Oluşturma

Unity’de yeni bir 2D projesi oluşturun. Ben bu projede ismi “BouncingAndSliding ” olarak belirledim.

2- Assetleri İndirme

Unity üzerinden Asset Store açalım ve bu projede kullanılacak assetleri indirelim.

Asset Store’da 2D Pack yazarak aratın. Gelen sonuçlardan aşağıdakini indirin. (15.5 MB civarında)

Import aşamasında sadece Sprites altındakileri import etmeniz yeterli.

unity-2d-pack

Continue Reading

0

Microsoft Açık Akademi’den Unity ile Oyun Geliştirme Eğitimi

unity-banner

Yakın zamanda mobil platformda yer alan en iyi oyunlar yazı dizisini başlatmayı düşünüyorum. Bu yazı serisine geçmeden önce aranızda oyun geliştirme konusuyla ilgilenen ya da merak duyanlarınız varsa ücretsiz Türkçe içerikli vedolar bulabileceğiniz sayfalar paylaşacağım. Böylece “Bu oyunlar nasıl yapılıyor?” sorusunun yanıtlarını bulmaya başlayacağız 🙂

Bu yazıda en önemli Game Engine’lardan biri olan Unity‘ye değineceğim.

Microsoft Türkiye Açık Akademi bir süre önce bu konuda ücretsiz videolu eğitim içeriği sunmaya başladı. Henüz üyeliğiniz yoksa ücretsiz üyeliğinizi başlatarak bu eğitimlere erişebilirsiniz. Microsoft Açık Akademi sayfasında Unity hakkında şu özet bilgi verilmiş: “Unity profesyonel oyunlar yapmanızı sağlayacak bir platformdur. Yeni başlayanlar için kolay, ileri seviye kullanıcılar için güçlü bir araç olan Unity ile mobil, masaüstü, web ve oyun konsolları için 3 boyutlu oyunlar yapmak mümkündür.”

Continue Reading

0

Aamir Khan’ın İnanılmaz Yolculuğu

aamir-khan-benim-yolum

Sinemayı çok seven biri olarak normalde pek de Bollywood filmleri izleyen biri olmadığımı itiraf etmeliyim. Ta ki Aamir Khan filmlerini keşfedene kadar. 🙂

3 Idiots filminde yer alan aşağıdaki sahne sonucunda filmlerini izlemeye başladığım Aamir Khan, aslında pek de alışıldık Hintlilere benzemeyen görünüşüyle beni şaşırtmıştı. Filmden sonra “Acaba kimdir bu adam?” diyerek başladığım araştırmada doğum tarihini görünce çok çok şaşırmış olduğumu çok net hatırlıyorum 🙂

Hemen ardından izlediğim P.K. filminde sergilediği oyunculuk ve sürekli sorgulama isteğiyle farklı kurgudaki bir filmini daha hemencecik beğendim. Artık sırada uzun zamandır afişini gördüğüm ve ama bir türlü izleyemediğim Ghajini filmine geçtim. 2000 yılında gösterime giren Memento filminden güzel bir uyarlama olan bu filmde Aamir Khan’ın nasıl sert bir karaktere dönüşebileceğine ve filmin inandırıcılığını artırmak için rolüne hazırlık sırasında sabırla geliştirdiği vücuduna tanıklık ediyoruz. Ghajini, Memento’nun uyarlaması olmasına rağmen Memento’ya göre çok daha kolay anlaşılır senaryosuyla ve Hint müzikleriyle çok ses getiren bir film olmayı başarmıştı. Bu filmin ardından da Taare Zameen Par (Her Çocuk Özeldir) filmini izlediğim Khan beni şaşırtmaya devam ediyordu. Öğrenme bozukluğu hastalıklarından biri olan Disleksi hastalığıyla boğuşan küçük bir çocuğun hayatının bir öğretmen tarafından nasıl değişebildiğini gördüğümüz bu filmde Aamir Khan daha çıktığı ilk sahneden filmin seyrini değiştiriyor diyebiliriz. İzlediğim üç film de süre olarak uzun filmler arasındaydı ama hepsi bende ayrı bir tat bırakmıştı.

Continue Reading

1

Tehlikeli Yürüyüş Filmi (The Walk)

tehlikeli-yuruyus-the-walk-film

Hayatta bazı insanlar vardır, hayallerinin peşinden koşan ve belki sizin imkansız olduğunu düşüneceğiniz şeyleri yapabilen. Kimine göre çılgınlıktır bu, kimine göreyse cesaret.

Biyografi türündeki Tehlikeli Yürüyüş (orijinal adıyla The Walk) filminde hayallerinin peşinde koşan, “Hayat çok kısa tek çare heyecan.” diyen Fransız gösteri ustası Philippe Petit‘in gerçek yaşam hikayesini izliyoruz.

Filmin Konusu:

1974 yılında, Phillippe Petit adlı Fransız ip cambazı kariyerinin belki de en tehlikeli denemesine girişir; New York’taki ünlü Dünya Ticaret Merkezi Kulelerinin arasına gereceği ipin üzerinde yürümek.

Philippe Petit küçük yaştan itibaren sirklerdeki gösterileri gizlice ve merakla izlemektedir. Zamanla kendisi de ip cambazlığı alıştırmalarına başlar ve ilerleyen zamanlarda yasal olmayan bazı gösterileri gerçekleştirerek haberlere konu olur ve insanların ilgisini çeker.

tehlikeli-yuruyus-the-walk-planlar

En yüksek mesafelerde yürüme hayalini kuran Phillippe, bir gün dişçide sıra beklerken bir gazetede inşaatına yeni başlanan, o dönemde dünyanın en büyük kuleleri olacak Dünya Ticaret Merkezi Kulelerini (11 Eylül 2001’de terör saldırısında yok olan ikiz kuleler) görür ve o anda bu iki kulenin arasına ip gerip yürümek en büyük hayali olur. Bu hedef onun için bir tutkuya dönüşecektir. Akıl hocası Papa Rudy‘nin yardımı ve desteğiyle tüm engellere ve risklere meydan okuyarak kulelerin arasına ip gerip korumasız bir şekilde bu tehlikeli yürüyüşü gerçekleştirmeyi planlar. Philippe Petit, tanıştığı yeni kişilerin de desteğiyle, 7 Ağustos sabahına doğru kulelerin arasına çelik kablo düzeneğini yerleştirir. O günlerde henüz tamamlanmamış olan ve kısmen kullanılan kulelerin arasında dans eden bu cambaz, tüm dünyanın ilgisini çekmeyi başaracaktır.

Özellikle yükseklik korkusu olanlar için bu yürüyüş bir anlamda “ölüm” demekken Philippe için tam tersine “hayat” demektir.

Continue Reading